Bir diğer propaganda ise İttihat ve Terraiki'nin devamı anlayış yüzünden Kürtlerin başlarına bir işlerin geldiği iddiası. 12 Eylül İttihat ve Terakki'nin devamı değil o anlayışın ajite edilip NATO vasıtasıyla kışkırtma unsuru olarak kullanılmasıdır sizlere de bunlar bunların devamı diye empoze ediyorlar. Bir yandan da bu anlayışın mağduru olan Kürtler de bunlar bunların devamı deyip bizlere karşı kışkırıtyor. Bugün Türkiye'de istisnalar hariç Atatürk'ün izinden giden insanın herhangi bir etnisiteye karşı normalde düşmanlık beslemesi makul değildir zira Atatürk yurtta sulh cihanda sulh ilkesine ek olarak kadın erkek ve her etnisiteden insana eşit vatandaşlık vermiştir. Bizi birbirmize düşman edenlere birleşip saldırmayacağımız sürece hepimizin haklarını rahat rahat ihlal edip, ülkemizi yağmalayıp üstüne de bizim birbirimizi suçlamamız yüzünden bu işten aklanacaklar. Bu Menderes iktidarından beri bu zamana kadar böyle geldi bundan sonra böyle gitmesine izin vermemeliyiz artık.
Bakınız Atatürk'ün izinden gidenler mesela böyle bir savla kışkırtıcılık yapanların tuzağına düşüyor ve başlıyor ittihat veTerakki anlatmaya yahu onu savunmaya. Meselenin eksenini ittihatçılık tartışmasına çektiğimiz sürece uzlaşma mümkün değil. Zaten onlar da konunun asıl merkezinden uzaklaşıp etrafında dolaşmamız için tüm bulanıklıkları tezgahlıyorlar. Artık günümüz sorunlarının kaynaklarının üzerine gitmeliyiz. Çünkü bu eski mevzuları kullanarak bizi birbirimize düşman ediyorlar zaten. Tamam herkes çok kültürlü çok bilgili ve her şeyi de biliyor anladık ama mesele bu değil. Biraz asıl meseleye odaklanalım arttık. Asıl meselenin bu tarihi şeyler olduğunu savunanlar zaten düşmanlık ateşini korlayanlar. Hayır bu tarihi düşmanlıklar yüzünden düşman değiliz. Düşman olmamızı isteyenler düşman olalım istedi diye düşmanız. Farklı bir zamanda, farklı liderlerin çağında yaşıyoruz. Her şeyi değiştirmenin mümkün olamayacağını sanmamızı istiyorlar. Bu tuzaklara düşmeyelim.
Bir diğer mevzu vay efendim tekrar Dersim'i(Tunceli) yakın yıkın o zaman, tekrar 6-/ Eylül yapın bilmem ne hayali dramalarla bizi bir şeyler yapacak olmakla itham etmeleri. Bu tip ithamlarla, dramatik hayali senaryolarla, ajitasyonla varacakları tek yer başlarının beladan çıkmaması bizim de başımızın belaya girmesi olacak. Bu yöntemleri hepimizin iyiliği için terk etmeleri gerek artık.
Bizi şununla itham edebiliyorlar işte siz de çok ağır konuşuyorsunuz, kültürümüze laf ediyorsunuz biz kuzu kuzu derdimizi anlatıyoruz(kuzu kılığında kurtluk kasmaları malum -ağızlarından demokrasi, insan hakkı düşmüyor ama kendilerine demokratlar ve sadece kendi insanlarının hakkı var- Bakınız mecliste neden kürsü dokunulmazlığı var çünkü bir şey savunulurken üsluba kısıtlama getirmek alan daraltmaktır. Biri başka şekilde başkası başka şekilde savını kanıtlamaya çalışır. Buna hakaret dahi dahildir. Meclis kürsüsündeki hak belli bir sosyoekonomik sınıfta da uygulanmalıdır bana göre. Zira daha aşağılarda malum cinayetle filan sonuçlanabiliyor. Gelelim bir kültürü beğenmeme beğenmemedir. Kadınların alınıp satıldığı bir kültürü beğenmeme lüks değil haktır. Bunu yine üslup genişliği ile ifade edebilmeliyiz. Türk kültürünü beğenmeme de buna dahildir. Zaten bu o kadar da tehlikeli bir şey değil ama bunların yaptıkları öyle tehlikeli ki. Mesela bir arkadaşım vardı AKP'ye oy veren bir Ermeni. İnanamıyordum nasıl böyle bir şey yapıyor. bana ne dedi biliyor musun ya 6-7 Eylül tekrarlanır CHP ile MHP mi iktidara gelsin. Bakınız bu ülkenin altını nasıl da kazıp hepimizi aynı çukura düşürüyorlar.
Yani üsluba, hakarete takılmamak, kişiselleştirmemek için insanların otosansürüne güvenmemiz gerekiyor bu gibi hallerde. Bu tip saldırganlık karşılıklı oluyor. Bir taraf nezaketle terörist avukatlığı yapsa da aslında size hakaret eden durumu dengelemek için böyle bir saldırıda bulunabilir zira terörist avukatlığını nezaket kılıfıyla korumaya alamazsınız. . Propagandaya anti propaganda yapıldıkça rasyonellikten uzaklaşılır, artık ortama akıl değil öfke hakim olur. Bugün mağdur et bir şeye tutunsun ve sen onu kontrol edebil yönet dünyanın her yerinde uygulanan şeyler. Ya Hollanda durup dururken sen Hutu'sun sen Tutsi'sin bak senin rengin daha açık sen daha üstünsün odur budur ikiye bölüp katliam çıkardı. Kadın hakları dünyada da geri. Fakat Türk kültürünü nesillerdir böyle bir sorunu yok ve hala Türk gibi yaşayanlarda bu sorun yok. Atatürk de çözümü getirdi koydu ortaya. Demek ki yapılmış şeyleri yıkmak yerine eğer gerekiyorsa onları revize etmeliyiz. Böyle detaylarda kaybolup birbirine düşman olmakla çözülecek bir şey yok.
Terörist avukatlarıyla iletişim şartı da bana göre aslında uzlaşma kültürüne yatkınlığı olan ama şartları dolayıyla içinde bulunduğu duygu durumdan bir türlü çıkamayan insanlarla konuşma gerekliliğidir. Yoksa emperyalin ucuz katliamcısı olan teröristlerim cezası infaz edilmeden olmaz zaten. Böyle şeyler olur öyle yea çocukçeğiz yapmış bir hata denilecek şeyler değil. İnfaz edilmezse emperyal ama parayla ama mevkiyle ama gaz vererek daha çok katliamcı yetiştirir böyle. Yani bir teröriste verilecek tek cevap kanuna uygun ceza infazı bundan bir gıdım fazlasını hak etmiyor.
Ay ben çok moderen bir entelim ondan ötürü insan hakkı savunuyorum, yok efendim tabu deviriyorum diye kendini ortaya atıp terör borazanlığı yapanlar da bilmeli ki kimseyi kandıramazsınız böyle. Ek olarak gerizekalısınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)