13 Temmuz 2009 Pazartesi

üçüncü sayfa ölüsü

Büyük büyük laflar eden küçük adamların gölgesinde saklandım. Egeden karadenize akan su kadar olamadım.

Eşit ve hızlı adımlarla gidiyorum derken hep kendime yakın kaldım. Bana bunun yanlış olduğunu söylediler. Kandım.

Yazacak bir şey yok diye günlük bile almadım. Kimsenin günlüğünde adımın geçtiğini de sanmıyorum. Hepinizden özür diliyorum. Vaktinizi çaldım.

Bazen kuşlara yem atmak için cami avlusuna gittiğim olurdu. Bana aşktan bahsederlerdi. Hiç şahit olmadım.

Yıllar önce aldığım güzel bir ceket daha ilk günden kaybolmuştu. Dilim söylemeye varmıyor ama sanırım çalınmıştı. Artık o kadar da üzülmüyorum.

Annemin bana bahsettiği geçmiş geleceğim de çok geride kaldı. Pek anlattığı gibi olmadı ama yine de güzel çorba yapardı.

Pazartesi pazar gibi boş geçecekti. Salının da pazartesinden farkı olmayacaktı. Belki bir kupon yapardım. Belki bir at da benim için koşardı. Ama sanmıyorum.

Çok güzel bir şarkı duymuştum. Anlamadığım bir dilde. Sanırım ingilizce. Piyano vardı, hisli bir şeyler anlatıyordu. Keşke anlayabilseydim.

Söylemek istediklerimin çoğunu söyleyemedim. Genellikle dinlemediler, nadiren de anlamadılar. Olsun her şeyi aklımda tuttum. Hiç unutmadım.

Umutlandığım günler de oldu. Nerden geldiğini anlamadığım bir enerji içimi kapladı, herşey birden değişecek sandım. Sonra yağmur yağdı. Yine çamur, yine bulanıklık. Kirlendim. Yoruldum.

Asla yalan söylemedim. Kimse de lütfedip bana yalan söylemedi. Oysa kandırılmaya çok hazırdım. Karanlıkta korkan her çocuk gibi.

Biraz çay içmeyi özlerim diye düşünüyorum. Bir de kuşları. Tütünü bırakalı 5 yıl oldu. Yoksa onu da özlerdim.

Bu gün aklımdan geçenleri unutmak istedim. Bu gün yağmurdan kaçmaya karar verdim. Bu gün ben de aşk şarkıları söyleyen kuşlar gibi ürkek ve arsızım. Yine de cesur bile sayılırım. Gerçi utandım da. Ayakkabımın teki kaybolmuş, biraz da çirkin gözüküyorum hatta belki korkunç. Neyse zaten öyle güzel de biri değildim.

Beni bulan yaşlı kadın çok korktu. Neredeyse kalp krizi geçirecekti. Kendini sokak kedileriyle avutan, birazcık daha yaşamak için günde 3 kutu hap içen birine bunu yapmamalıydım, biliyorum. Bildiğim ne kadar çok şey vardı. Küfelerce.

Pazar yapacak bir şeyim yok. Pazartesi ve salı da. Ama bu beni o kadar da üzmüyor artık.