10 Aralık 2020 Perşembe

SOSYALİZM NEDEN TUTMADI



En büyük problemi insan doğasının açgözlülüğü ile yarışamaması. Sosyalizm deneyimlemiş ülkelerin parti devleti olması ve oluşan oligarklarca halkın koyun gibi güdülüp oligarkların kendilerine ayrıcalıklı hayatlar kurması ve bu hayatları riske atmamak için faşizm vitesini gitgide arttırması inkar edilemeyecek bir gerçek. Buradaki sorun sosyalizm değil zira ülkemiz de defalarca aynı süreçten geçti hatta o süreçlerden birinin içinde yaşıyoruz şu an ama sistemimiz sosyalizm değil. Şu bir gerçek ki insanın açgözlülüğüne dayanabilecek hiçbir din, ideoloji veya sistem yok. Bunların tasarlayıcılarının ve kurucularının niyeti bu olmasa dahi ve her ne kadar kurulan sistemin kontrol noktaları çok zekice düşünülse dahi doğanın değişmez yasası entropi yani bozulma veya yozlaşma her sistemde kaçınılmaz oluyor. Ha bir de daha baştan kökü bozuk yoz sistemler de yok değil elbet.

Bir de bu sistemleri tamamen bir tarafından anlayıp çok ama çok yanlış kavramış mallar da çok büyük sorun. Mesela bizde de aynısı oldu da Venezuela'nın başına doğru düzgün vasfı olmayan zekasının da pek parlak olmadığı ortada olan liyakatsiz bir otobüs şöförü geldiğinde oley be yaşasın işte sosyalizm işte eşitlik işte işçi hakları diye sevinçten ağlaşan gerizekalılar gördük bu ülkede. Yani demiyor ki ulan ülkenin başına bir mal geldi bu nasıl idare edecek koca devleti varsa yoksa boş beleş mal tipi romantizm.

Sosyalizm sadece iktidarı ele geçirenlerin açgözlülüğüne yenilmiyor yönetilenlerin açgözlülüğüne de yeniliyor. Bir sürü insan fakiriz oyuz buyuz zenginler şöyle böyle diye ağlanır ama gel sosyalizm gelsin en azından aç açıkta kalma hasta oldun mu ilacın eksik kalmasın üstelik eğitim de alacaksın kültürleneceksin de desen papağan gibi yok gomünizm dinsizlik yok bilmem ne itiraz eder. Oysa dinle ilgili sıkıntı yönetenlerin tercihlerinden kaynaklanmıştır yoksa sosyalizmin aslında derdi dinle değildir olmamalıdır. Fakat sosyalist yönetimler kendilerinden başka iktidarlar misal din satan ruhban sınıfları ya da farklı görüşler ideolojiler onlar bunlarla mücadele etmekten kaçınıp işi faşizme, asimilasyona ve tek tip vatandaş projelerine dökmüştür. Bu yine sadece sosyalizmle yönetilen devletlerde değil herhangi bir din devletinde hatta demokrasilerde de rastlanan bir şey.

O aman din elden gider diye ağlanan vatandaşın da asıl derdi o değildir ekseriyetle o da açgözlüdür. Bir gün bir şekilde zengin olacağı en iyi evleri alıp en iyi arabalara binip en iyi güzel kadınlarla en yakışıklı erkeklerle birlikte olabileceğinin bir sürü pahallı ayakkabı giysi ve takı alabileceğinin hayalini kurmaya devam etmek ister. O bunu yaptığında başkalarının da kendisi gibi açlıktan sefaletten sürüneceğini bilse de umursamaz. Bir kere geldim dünyaya hayat kısacık istediğim gibi yaşarım deyip insanların dünyasını yıka yıka ilerler elbet insanlar da onların dünyasını yıkar. Hayat kısacıksa şu kısa süre için değer mi bu kadar leş biri olmaya? Böyle bir şeyin üzerine düşünmezler bile sadece amip gibi gelişine yaşarlar. Gemisini yürüten kaptandır onlara göre ah bir loto tutsa ya da atlar koşsa bahtı kazansa olmadı iddiada sürprizleri yakalasa.

Elbet insan evrim geçirdikçe her şeyin daha güzel olacağına dair bir umut vardır bazılarının içinde. Düne kadar Orta Çağ yahut ondan öncesinde ne korkunç şeyler yaşanmıştır bugün en azından bazı bölgelerde hak hukuk gelişmiş daha medeni hayatlar kurulmuştur. Acaba gerçekten öyle midir? Her şeyden önemlisi evrim he ileriye doğru ilerlemez ve evrimde medenileşme yönünde ilerleyenlerin çoğu da genlerini aktarma fırsatı bulamaz ya da bulmak istemez.

Ben bugünün dünden çok daha iyi olduğunu düşünmüyorum açıkçası insanlık iki ileri bir geri karınca hızında ilerliyor bir şekilde ama bir bakıyorsun hala vahşiler hala açgözlüler. Dün ellerinde balta ile en azından göğüs göğüse yiğitçe savaşırken bugün korkak korkak sinsice şehirleri dümdüz ediyorlar. Bunun neresi ilerleme? Sadece mış gibi yapma konusunda yani ikiyüzlülükte epey bir ilerlediler o kadar.

Bana kalsa meritokrasiye dayalı yani zeki, yetenekli, eğitimli insanların yönetimde olduğu ve bunların halk tarafından seçilerek ya da herkese açık kamu sınavları ile değil özel olarak seçilip eğitilerek ve elemine edilerek yönetim pozisyonlarına yerleştirildiği ve sosyal ekonomik anlamda da sosyalizm benzeri ama dış dünyaya da kapanmayan bir düzen kurarım en azından kendi hayat süremde kafam rahat yaşarım benden sonrası Nuh tufanı ister yıksınlar ister kafalarını çalıştırıp sahip çıksınlar. Atatürk ne yaptıysa onu yapardım yani ama ben bir Atatürk değilim işte :/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)