7 Haziran 2018 Perşembe

DAHA NE KADAR DELİREBİLİRLER VE BİZ NELER YAPABİLİRİZ

Görüldüğü üzere internette gezerek ve çarşıda pazarda sağı solu ajan gibi dinleyerek ulaştığım sonuçlara epey bir çalışma ile ulaşıyorlar :p http://mariadebonne.blogspot.com/2018/06/secim-tahminlerim.html

https://eksisozluk.com/6-haziran-2018-remres-secim-anketi--5678987

Bunlar bugünkü hal, daha önce de defalarca dediğim gibi çok büyük atraksiyonlara gebeler zira ipin ucunun kaçtığının farkındalar. Savaş bile masada. Gördüğüm kadarıyla olmadı ülkeyi savaşa sokarız seçim meçim her şey askıya alınır planı ısıtılmaya başladı bile.

Mecliste muhalif çoğunluk olacak bu da kimse satmazsa koalisyon ve bakanlar kurulu hatta Anayasa değişikliği demek. Doğrudan yargılama çoğunluğu da mümkün. Velhasıl işler bu sefer daha da çirkinleşecek gibi.

Elimizdeki halk malzemesinin iş görürlüğü ortada. Entelinden danteline etnik azınlığından bürokratına askerine polisine ve hatta devletin kuruluş ilkelerine bağlılarına kadar bu malzemede umut olsa bu belalar çoktan defedilirdi zaten. O yüzden pek çok insanda umutsuzluk ya da aşırı umutlu hal gözlemliyorum. Bu iki uç nokta da bu iblislerin işine yarayan haller, enseyi karartmadan ama fazla da havalanmadan elimizden geleni yapmaya devam etmekte fayda var. 

Bu artık iyilerle kötüler arasında bir savaşa dönüştü. Bilen bilir ben sivilde anarşist savaşta Türk ırkçısı bir kimseyim. Fakat hangi savaşta nasıl savaşılır? Bu saldırı benim ülkeme, benim düzenime, benim insanıma yapılıyor ama saldırırlarken bu Türkmüş bu Çerkesmiş bu Kürtmüş diyen olmaz. Yağmaya gelmişler ve ne koparırlarsa kar sayıp herkesi bu amaç için kullanıyorlar. Şu noktada safların ayrılması gerektiği hali yağmaya olur mu verilecek yoksa durdurulacak ve zararın neresinden dönülürse kar mı olacak.

Bir devletin kurulması ve bu devletin ayakta kalması için gereken pek çok şey bizde yok maalesef. Biz bir Akdeniz imparatorluğunun bakiyesiyiz. Ve o imparatorluk da kesinlikle Türk imparatorluğu değildi. Türklüğün mirasını yeri geldi kaptırdık yeri geldi fütursuzca yedik yedik bugünlere geldik. Hal bu, eldeki malzeme bu. 

Bugün hala pazarlık kovalayanları görüyorum. Saadet'e saldırdılar İyi'ye saldırdılar HDP'ye saldırıları görmezden geliniyor bilmem ne diyorlar. Anadilde eğitim diyor Türklük filan kalmasın diyor. Yani yangın yerine dönmüş bir memlekette, iblisliğin bir virüs gibi yayılıp insanlığı tükettiği ortamda bu kaostan ne koparsam kardır hesapları yapılıyor ve bu yapılırken de iblislerin ekmeğine tereyağı sürülüyor çünkü bu talepler baraj altında kalmaktan beter olan muhalefet demek. 

Bunların hepsi kötüler demiyorum. İyilik ve kötülüğün sınırları çok net olsa da bu sınırları görmeye akıl yeterli değilse vicdan göremez. Sen vicdana dataları doğru vereceksin ki o da mekanizmayı doğru çalıştırsın. Yani vicdan arabaysa akıl onun benzini. Bu benzin çoğu insanda maalesef sınırlı. Bunu iyi biri olduğum iddiasıyla söylemiyorum zeki bir olduğum iddiasıyla söylüyorum zira ne iyi ne kötüyüm ama safım iyilerden yana çünkü iyilik mantıklı olan seçenektir. 

İyiliğin yanına korkaklığı, pasifize olmayı yahut kibiri vs.'yi eklemlemeye çalışıyorlar. Paketmiş gibi sunuyorlar bu durumu. İyi olmak zayıflık değildir aksine kötülük zayıflıktır. Asıl paket kötülerde. Kötüler sinsidir çünkü korkaktırlar, kötüler kötülüğün kimseye faydası olmadığını anlayamayacak kadar aptaldırlar. Kötüler bu dünyada yaşamayı başaramamış ama bunu ısrarla reddedip iyi olan güzel olan her şeyi yıkmaya güdülenmiş biyolojik oluşumlardır. Bu dünyadaki düzende kötülerin sayısının fazla olması dünyada hayat denen oyunun çok zalim bir şekilde evrimleşmesinden kaynaklanmakta. Kötüler kendilerini doğayla uyumlu sanıyorlar, doğru olanı yaptıklarını, hayatta kalmak için her yolun mübah olduğuna kanalize olmuş bir biçimde varlıklarını sürdürüyorlar. Aynı durum virüsler ve parazitler için de geçerli.

İyi ise lanse edildiği gibi öyle pasif, öyle diğer yanağını uzatan bilmem ne bir şey değil. Bu tip kültürlerin pompalanmasını biz Uygurlarda ve daha sonra Alevilerde gördük. Oysa iyi de savaşçıdır ve savaşçıları pasifize etmek de yine kötülerin uzmanlık alanı. Yani sen virüse doğru koşan bir akyuvar olacakken biri seni bloke ediyor ve virüs kendini kopyalamaya devam ediyor. Bu iyi bir şey olabilir mi böyle bir şey ya :p

Bugün bu ülke öyle bir budandı ki ya çok gür bir şekilde çıkacağız bu işin içinden ya da öleceğiz. Öyle saçma şeylerle kör dövüşü yaptırdılar ki ve iyiler de kandı ve evet iyi biri olmadığım için açıkça söyleyeceğim çünkü aptaldılar. 

Bakınız iyilerin sayısı zaten yeterli değildir. Dünya da bakteriler ve virüsler dünyası. Çünkü hiç düşünmeden sadece çoğalmaya odaklı yaşam kalitesinden bihaber abuk bir varoluş tutkusuna bağlanmış beyinsiz yaratıklar hızla çoğalabilir. Tıpkı yabani ot gibi her yerde biter bunlar. Ama nadir çiçekler öyle kolay yetişmez. 

Herkesin kendi arzuları var, bir de üstüne yönlendirilmiş arzuları var. Mesela Kürdistan istiyorlarmış. Acaba Kürt yoğun illerde kütüğü olan herkese referandum yapıp sorsak ve desek ki kütüğünüz bu ayrılmak istiyorsanız buyurun ayrılın ama nüfus mübadelesi yapacağız ve Türkiye'ye vize ile gireceksiniz. Şartları böyle zorlaştırmasanız dahi attan inip eşeğe binecek keriz avınızın başarılı geçeceğini düşünmüyorum. Bu ülkede yaşayan insanlar birbirlerine düşsün diye on yıllarca yürütülen adi politikalara rağmen herkes aşını, işini, ailesini düşünüyor. Kendilerini düşünüyor. Sizin hırslarınızı değil. Ülkemizin bölünmesi fikrine sıcak bakabilirsiniz. İnanın ben de sokakta Kürt görmeyeceğimi bilsem sizleri çok da özleyeceğimi sanmam. Siz bizi özlersiniz ama :) Bizim devletimizi dönüştürmeye geldiler. Bunu yaparken de ne sizi ne bizi düşünüyorlar. Dönüşüm tamamlandığında ortaya çıkacak olan şeyse size de bize de zarar. 

Aynı şekilde şeriat için de referandum yapılsa neticenin ne olacağı sürpriz değil herhalde yoksa çoktan bu iki referandum da yapılırdı emin olun. 

Geçen bir sokak röportajı izledim Kürt vatandaş diyor ki bizi adam yerine koymuyorlar HDP güçlenirse adam yerine koyarlar. Bakınız ne acıdır ki AKP kendini dinin teminatı olarak gösterirken aynı politik düsturla HDP de kendini Kürtlüğün teminatı olarak gösteriyor. Bu işte bir Türk Devleti'ne asla yakışmayacak pek çok hatanın neticesi açıkça görülüyor. Saldırı bugün yapılmadı, saldırı yıllardır var. Bu duygular bir günde yeşermedi bu duygular yıllardır işgal altında olduğumuz için var. İşgal Atatürk'ün öldüğü günün hemen ertesinde başlamış. Zira tarihte hiçbir Türk devleti tebaasının diniyle cebelleşmemiş hiçbir zaman asimilasyona gitmemiştir. Bunu bazı tarihçiler hata olarak empoze eder. Misal bugün de bir yerde bu konuda tartıştım, İlber Ortaylı gibi tarihçiler ya da Bardakçı. İkisi de Kırım tatarıdır. Bu Kırım tatarlığını biraz inceleyin derim. Bunların hocalarını, politikacılarını ve tarihteki işbirliklerini vs. Geçmişte ve günümüzde ne gibi roller üstlenmişler. 

Size duymak istediklerinizi söylüyorlar ya da öyle sandığınız şeyleri ama önce bunları söyleyip yanaşıp sonra sizden duymak istediklerini yavaş yavaş zerk ediyorlar. Türkiye'de toplum mühendisliği hemen her alanda ince ince nakış gibi işlendi. Biz Türkler asimilasyon meraklısı olmayan, kendinden memnun ve doğaya da insanın bireysel özgürlüğüne de değer veren adil ve bağımsızlığına düşkün bir kültürün mirasçısıyız. Bunu istedikleri kadar uğraşsınlar silemeyecekler. Bu artık genlerimizde. Böyle evrimleştik. İster hata deyin ister aman ne güzel. Mevcut durum değişmeyecek. Bu miras her Türküm diyende bulunmaz elbet. Onun ayrımını temizliğini yapmak da biz Türklerin işi. Başkaları bunun hesabını soracaklardır. Bu hesabı vermesi gereken tabi ki bizleriz.

Bu bir bizi kıskeniyorleaaer meselesi değil. Bu bir ülkeyi yağmalamanın maddi kazanımları ile alakalı. Şu an öyle bir hortum bağladılar ki bu iktidar gitse dahi uluslararası tahkim yolu açık biçimde 20 yıllık projelere imza atıldı. İliğimize kemiğimize kadar sömürdüler daha ne gibi bir çıkar kovalasınlar bekliyorsunuz?

Bir Türk olarak Türk devletimden vazgeçmeyeceğim. Bunun herkes için iyi olduğuna dair gayet yanlı ve bencil bir fikrim var. Elbette birbirimizi yemeye devam edebiliriz ama önce bir bizi yemeye gelenleri halletmeliyiz ondan sonra zaten kavga dövüş olacak. O Tengri'nin emri . :/













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)