25 Mart 2017 Cumartesi

TÜRK MİTOLOJİSİ ÇORBASI

Türk mitolojisi olarak ileri sürülüp bahsedilen, ne kadar zengin olduğundan dem vurulan bir mitolojimiz var malum. Maalesef bu mitoloji zaman içerisinde farklı kültürlerle aşırı etkileşim neticesinde erezyona uğraya uğraya ve üstüne alakasız topraklar atıla atıla, doğru düzgün bir bütünlüğü olmayan, içeriği doğal olarak olağandışı olsa da belli bir kültürün mantığını doğrudan yansıtayaman bir çorbaya dönüşmüştür. . https://turkcetarih.com/samanizm-yaratilisa-dair-efsaneler-abdulkadir-inan/

Aynı sorunu islamla da yaşıyoruz. Geçmişten getirdiğimiz inançları, olayları ele alış biçimlerini, hayatı kavramaya yönelik deneyimlerimizi sürekli olarak yeni karşılaştığımız dinler, inançlar, kültürlerle sentezlemeye çalışıyoruz ama netice elimizdekileri o yeni sisteme tıkıştırmak suretiyle monte etmeye çalışmak oluyor. Siyasal emellerle yaygınlaşmış ve hala da yaygınlaşmakta olan islam anlayışı ile alakasız olarak, bizdeki Alevilik adı altında toplanmış olan Türk tipi islam anlayışının büyük kısmı islamın dokusuyla tamamen uyumsuz.

Elbette insanlar istediği gibi inanmakta özgür ama bunlar konuşulmayacak diye bir şey yok. Çünkü insan düşünen bir varlıktır. Dogma ile düşünceye ket vurmak, hayatı yaşamayı otomatik pilota almak akla mantığa sığmayan bir çeşit intihardır. Yeter ki zemin medeni olsun, kutsalıma saldırıyorsun sığ savunması saldırganlığından gayri akılla savlar savlansın. Misal bir "yetiş ya Ali medet ol" muhabbeti vardır. Bir kere islamda bir şey istenecekse doğrudan Allah'tan istenir. Aracı olmaz. Allah varken başkasından istemekse hepten şirk. Bu dile getirilen yetiş çağrısı aslında eski ataların(ölmüş) ruhlarından yardım istemek tamamen Türk inancıdır, ata kültü dahilinde Türklüğün tüm zamanlarında karşımıza çıkan bir anlayıştır. Ali de malum bizim atamız değil çünkü kendisi Arap. Ve evet her atadan yardım isteyemezsin kendi atalarından yardım isteyebilirsin. Türklükte ata kültünün mantığı bu şekildedir.

Velhasıl zaten malumunuz çaputlar bağlamalar türbeler filan aslında oralarda da aşırı sapmalar var ama bunlar bizim öz sıradışılıklarımız. Bunların islamla hiçbir alakası yok, olmadığını söyleyen de haklıdır zira elbette herkes gördüğünü anladığını söyler ama dayatma ayrı mevzu. Mesela bizde kötücül ruhlar olsun, bunların insanları ele geçirmesi olsun var. Ama bunların adları Hintçe filan değil tabi. Zaten bunların sıralı tam listesi adı sanı filan ara da bulasın bilesin. Bunlar çoklar ve çeşitliler. Çok çok çoklar...

Son olarak bizim kültürümüzün yeşerdiği ve köklendiği yer Sibirya. Biz orman insanıyız, doğayla uyumlu doğayı seven bir kökteniz. Ama mecburen avcıyız da, kurtları izleyerek avı, savaşı öğreneniz. Gerektiğinde göçle demirciyiz, altın varsa elimizde kuyumcuyuz, her zaman geçtiğimiz her yere tamgalarımızla iz bırakanız. Türklüğün yolculuğunu takip ettiğimiz zaman bizim saf kültürümüzü bu çorba hikayalerden ayrıştırıp bulabiliyoruz. O yolculuktan izler varsa onlar bizim yok abuk bir şeyler görüyorsak onlar çakma, iteleme, sızıntı, abukluk. Son olarak bizim kültürümüzün tohumunun atıldığı, yeşerdiği ve köklendiği yer Sibirya. Ve kök Sibirya kamlığında yahut o kültürün insanlarında böyle her şey hakkında her yerde hiçbir sorumluluk hissetmeden atma tutma gibi bir anlayış asla olmamıştır. Zira her sözü her kulak doğru işitmez.

Velhasıl delirin ama usturuplu delirin. Çok da uçmayın o kadar. Bilimsel bakın, objektif ele alın yeri geldiğinde ay bu da değişik bişiymiş cnm yea teallam deyin geçin. Çünkü bu yollar hep tuzaklı yollar. O yolların sağında solunda pusuda bekleyen pek çok çakal var.


10 Mart 2017 Cuma

SİZİ AZ BİLE SİKİYORLAR

Mazoşistlik yaptım ve solcu ve liboşların Filli Boya reklamı yorumlarını okudum. Epeydir bakmıyordum ne bok yiyorlar hala çok ağır hastalar.

Neden dincilerle birlikte sahil kasabasına gidip domates yetiştirmiyorsunuz siz? Gerçekten buna hepimizin çok ihtiyacı var. Bak total fayda. Belki domates ihracatında dev rekorlar kırar sizin yediğiniz bokların borçlarını kapatırız bile ha? Zararınız değil faydanız olur ilk defa?

Bir sürü saçmalayıp ego tatmini arayışında eziklik çukurlarında bol bol yuvarlanmışlar da örnek olarak şuna değinmek istedim. Şiddete maruz kalan kadına sahip çıkmak neymiş meta mıymış kadın. La izlerlerse insanlık ölmüş amk diyorsun kodumunun malı? Orada kadınlar da erkekler de tabi müdahele ederim diyor? Çünkü etmem gerekiyor. Çünkü haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan filan gibi.

Kadın elbette kendini korumaya odaklanıp onu öğrensin gerekirse alet edevat da kullansın bunun için ama o zaman da şiddet olmasın bık bıkı yapıyorsun. E insan denen yaratık bir hayvan türü ve şiddete meyili de çok olan vahşi bir hayvan üstelik. Şeyleri görmezden gelince onlar yok olmuyor. Sokak ortasında ayı gibi herif yanındaki kadını itip kakmaya hatta darp etmeye başladı mı herkes müdahele etmeli. Aynı şey erkeğe şiddette de, çocuğa şiddet uygalayan anneye de hepsine yapılmalı. Çünkü güç dengesi darp edilenin aleyhinde. Yani güçsüze her kim saldırırsa gücü birleştirip ondan yana olmak en doğal tepki olmalı. E gün de 8 Mart'sa, ülkede karısını dövene polis bile müdahele etmiyorsa? Demek güncel sorunları güncel detaylarda güncel güncel ele almakta bir sıkıntı yok aksine fayda da sağlayabilir. Sizin varsayımsal evreninizde o işler öyle olmayabilir ama içinde yaşadığımız gerçeklik böyle bir şey.

Bakın herkesin anlayabileceği kapsayıcı bir dille anlatmaya çalışıyorum. Herkes iblislikle savaşıyor güya. Fakat mallıktan dolayı oldukları asıl şey iblislerin uşağı olmak. Bunları kasıtlı olarak manipule edenlere diyecek bi şey yok. O kendi cehennemini kendi kurmuş bir mal. Onu kurtaraman. Mesele diğer aymazlar.

Bu mallara bu iblislikle nasıl mücadele edileceğini de iblisler öğretmiş. İşte pankart aç, açlıktan gebert kendini, molotof atarsın şuraya. Film olsanız çok güzel absurd komedisiniz ama değilsiniz işte amk. Reel, kanlı canlı, bizim hayatımızı siken mallar olarak geziyorsunuz. Hadi siz yine iyisiniz ha, ötekileri tankların önüne attılar. Sanki devlet değil o sorumlu bu işlerden. Ya güler misin ağlar mısın gerçekten.

Düne kadar türbana özgürlük diye böğürülen Boğaziçi Üniversite'sinde şimdi muhalif görüşten herhangi bir konuşmacının ağırlanması dahi yasaklanıyor .Diyorlar ki efenim biz solcular olaraktan liboşlar olaraktan iyi niyetimizle mi yargılanacağız. Bana ne lan senin niyetinden beyinsiz? Bu söylemi yaygınlaştıranlar da zate iyi niyetli filan değildi. Anca 3 gün sonra tekrar kullanacakları hödükleri olaydan soğutmasın. Dert bu. Bunun kandırıldım, niyetim iyiydi, Allah affetsin kafası ile tam olarak ne farkı acaba? Hayır.

Sorgulayacaksın ve suçlu bulacaksın kendini. O götler önce bir gökten inecek, verdikleri hasarın neticelerinin sorumluluğu altında ezilecek ondan sonra belki bir bok olabilirrsiniz kim bilir?

Kasten adam öldürmemiş olman neticeleri umursamadan savruk bir şekilde saçmalayarak adam öldürmekten farklı olsa da suç suçtur. Netice belli. Kimse olası neticenin bu olabileceğinden haberim yoktu diyemez. O kadar da beyinsiz değilsiniz biliyoruz. Kumar oynadınız alenen umursamadan. Koca ülkenin ebesini siktiniz, neticede de elinize verdiler siki oturdunuz aşağıya. Onca uyarıya rağmen. Malca gaza gelip. Hala da aynısınız. Ülkede hata yapı da yaptığından utanan bir tek kimselerin beğenmediği (ki ben de pek beğenmiyorum) ülkücüler. Üstelik hiçbir şekilde bu durumdan nemalanmadıkları halde.

Bu iblisler ellerinde her türlü imkan olmasına rağmen stratejiyle geliyor sana sen de kadın meta mı niye korunsun canım siki siki fiki fiki amk.

Hep diyorum. Yine diyeceğim ve maalesef ben geberene kadar bunu bana söyleteceksiniz herhalde; "SİZİ AZ BİLE SİKİYORLAR"




8 Mart 2017 Çarşamba

CEHALETLE SAVAŞIYORUM AYAĞINA CAHİLCE PROPAGANDA YAPMAK


Her kesimin kullandığı bir kirli düşünce yayma yöntemi var maalesef. Okuyarak, konuşarak, tartışarak, uzlaşarak ilerlemenin önünü kesen objektiflikle bağını tamamen koparmış ve saldırgan propaganda.

Bu yazıda örneğimiz(adaletlice olmasına çaba gösterip her kesime eşit dalmak düsturu ile) ateistlerin dinlere ki Türkiye'de bu islam oluyor ekseri, fütursuzca saldırdığı çeşitli konular. Propaganda yöntemi diğer kesimlerde de sıklıkla rastlandığı gibi tipiktir. Bir ayet alınır, meal hangi kalitede yahut düzgün bir meal mi, bu ayetin önü arkası ne, konu ne bakılmaz dan dan dan işte dininiz bunu diyor deyip bomba salınır ortaya ve internette gezer durur o görsel yahut yazı vs. Misal bugün rastladığım üzere 8 Mart vesilesi ile kadınlara cennette hiçbir şey vadedilmemiştir görseli buna erkeğe 72 huri ve 72 huri ve gılman verilecektir diye de eklenmiş yazıyla.


Bu tip propagandalar cehaleti yayar ancak. Cehalet iyi bir şey değildir. Karıncanın hakkı bile verilecek denilmektedir hatta. Kadınların erkeklerden ayrı tutulmadığına dair bir ayet.


Ha tabi diğer ayetler, farklı tutulmalarına dair özel belirteçler yok mu? Var. Misal kadınlara Nuri yok belli ki. Kadınlara ne bu dünyada ne öte dünyada yağmurlu havada su yok O_o Ama kadına cennet yok yahut kadınlara cennette hiçbir şey yok tamamen gerçek dışı bir iddia ve okumaya üşenen bir milletin de çok rahat cahilce fikirlere kapılmasına, bilmediğini bilmesini sanmasına sebep olacak bir propaganda bu.


Bir şeyi beğenmeyerek dahi ele alırken onu çöpe atmadan önce güzel olan şeylerini ayıklayıp muhafaza etmekte fayda var. Hemen her şeyin içinde iyi ve işe yarar kötü ve zararlı bir şeyler var. Kusursuz hiçbir sistem önerisi yok. Olsa zaten herkesçe kabul görür. Olay bu ayıklama işi. İnsanlık ancak bu şekilde ilerleyebilir zira herkes kendi aklınca ya da anladığı şekliyle bir takım katkılar sunmuş. Her kim sunmuşsa olursa olsun. Diğerlerinde de bu kusursuzluk iddiaları oluyor ama dindar olayı kutsala bağlayıp konuyu tamamen kapatıyor. Oysa dindarların kusursuzluk iddiası da kendi içinde çelişiyor zira Kuran'da da biz sürekli mesaj yolluyoruz ama paso o mesajları bozup yoldan çıkıyorsunuz diyor.

Muhammed'in gönderilmiş olan ve bir daha da asla halefinin gelmeyeceği son peygamber olduğu iddiası da muğlak zira tebliğ görevi verilmiş son gelen peygamber deniyor, en son bunu gönderdik anlamı çıkabiliyor mesela. Daha da mesaj yollamayız da yok. Dogma kafası sorgulamıyor. Misal Muhammed döneminde yazılı bir kitap yok ortada. Ve o ölünce herkes birbirine giriyor halifelere suikast vs. Şu an eldeki metnin hiç bozulmamış olduğu iddiası bile son derece şüpheli. Üste bir de yorumlar hadisler atmasyonlar neyin kafasını yaşıyorlar hiç belli değil.

Hukukta kanunun lafzı ve ruhu diye bir konu vardır. Aynı şey Kuran için de geçerli. Hikayeyi bir bütün olarak ele alıp ruhunu anlamalı.

Mesela cihat meselesi. Kanlı kanlı ayetler dan dan konuyor. Bakın savunmak için demiyorum zaten ateistim ve dinden hiç de hoşlanmıyorum. Semavi dinler diye de anılan dinlerde hikaye insanlığın yaratılışından itibaren başlıyor ve sadece devam kitapları yok binlerce belki daha fazla nebi olan olmayan bilmem ne olup mesaj alan var.

Cİhat mevzusu görünen o ki şöyle başlıyor; meşhur Musa ve tayfası türlü eziyetlere uğrayınca insanlar tanrıya öldürmeyeceksin dedin ama bunlar bizim ebemizi sikiyor diye dert yanıyor. Böyle tanrıyla pazarlıklar talepler filan var yani hikaye kalitesi çok yüksek değil gerçi hitap edilen kitleler Şekspir hayranı değil tabi. Yine de Kuran'ın şiirsel bir dili var. Günlük Arapça ile alakasız vs. Çok laf bol yalan pek moda o coğrafyada zaten malumunuz. Tanrı da bunlara diyor ki tamam kadınlar çocuklar vs.'leri koruyasınız diye farz kılacam ödül de verecem ama savaşmaktan kaçmayın sonra ashjsdkjflg... Hatta ve tabi büyük kısmı söylediğimiz gibi kaçtılar diye sitem ediyor tanrı bu kısımda filan. Ya tamam ibret alayım da yani bu nasıl bi hikaye?!?

Velhasıl özetle islam aslında tebliğ ile yayılması gereken, dünyaya dirlik düzen insanlara aydınlanma ve huzur getirmesi için yol gösteren bir tanrı mesajı. Cihatsa müslümanlara eziyet edenlere, onları sürmeye çalışanlara karşı farz kılınmış(bunu da insanlar talep etmiş!). İşte ondan sürekli mağdura yatıyorlar. Yani kesmeye doğramaya yağmaya bir bahane arıyorlar. O bahaneleri de kendileri yaratıyorlar. Gavurların yol göstermeleriyle hatta. Oysa:


:

Diyecek ki türban taktırmadı dinimi yaşatmadı zulmetti yoksa saldıramaz. Oysa Türkler kimsenin giyimine karışmaz ama devlet ele geçirilirse? Bunlar yüksek ihtimal bilinçli olarak sağ iktidarlar, NATO askerleri otlar boklar eliyle yapıldı. Sırf bu bahaneyle Türk Devleti'ne saldırılsın diye. Yoksa benim milletim sizin hayvan gibi yaşama sevdanıza ancak acır sonra da döner götünü gider kendi hayatını yaşar sikine de takmaz seni zaten.

Şeriatla yönetilmiyormuş valla Kuran'da hukuk işleri gayet sade. Kısas diyor, sonrasında da zaten mahşer günü ve ahiret işlemleri vs. var. Sen kısas için devlete mi muhtaçsın? Yakınını öldüreni git öldür madem? Halihazırda yıllardır yapıyolar zaten bunu. Kan davası sik sok hayvan gibi yaşıyorlar 4 karı 10 karı namaz niyazın her şeyini bu ülkede ona göre yaşayarak yapabiliyorsun. Ama ceza almak istemiyor piç. Hatta küçücük çocuğa işini gördürüp daha dünyayı anlayamadan katil yapabiliyor evladını. Şeriat istiyormuş. O kısası da nasıl götlerinden anladılarsa katili bulamıyor katilin yakınını öldürüyor bilmem ne lan o masumun nalakası var konuyla? Sizlerin tek derdi yaya yaya hayvan gibi leş leş yaşamak. Tanrınızın sıklıkla çok tiksindiğini belirttiği insan modeli sizler oluyorsunuz.

Geceleri uyumadan önce inş tanrı yoktur diye ateizm tanısına dua etmenizde fayda var bence zira sonunuz hiç hayırlı görünmüyor islam mantığına göre.

Cehalet her kesimin önünde tuzak. Bu tuzaklardan ancak okuyan ve araştıran insanlar kaçabilir. Ha benim hiç kitap okumaya vaktim yok cnm yea diyorsan da en azından Feys'te Twitter'da vs.'de önüne düşen her yazıya bilhassa propaganda formatında olduğu çok belli yazıya mal bulmuş mağribi gibi atlama.

"Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır" Lao Tsu

Ve hepimiz cahiliz aslında.

Ben de cüppeli gibi yütüb'de anlatacam yakında bunları. Sonra bişiler de satarım bakarsın. Beyin açan Tibet böğürtleni tohumu filan O_o








7 Mart 2017 Salı

ARADIĞINI BULDUN MU SANDIN EY İNSANLIK?

Tarih boyunca tamamen "şeytani" olan hiçbir görüş çıkış noktasından itibaren genel kabul görmemiştir. Mesela satanizm. Taliplisi azdır hep. Fakat hemen her görüş iblis tipler tarafından entropiye tabi tutulup başka yerlere çekilip başka amaçlar için kullanılmıştır.

Adam Smith günümüz vahşi kapitalizmini görse kafayı yerdi. O sadece dinozorca ekonomiyi yönlendiren faşist monarşik ortama antitez sunmuştu.

Marx da insanların kusurlarını görmezden gelip onları hissiz robotlara dönüştürmeye kasan sosyalist sistemleri görse kafayı yerdi. Çünkü o da dinozor faşist sistemden çıkan ama bu sefer de insanların tüm kusurlarını kabul eden hatta yücelten kapitalist sistemi onaylamadı.

İsa da bugün çıkıp gelse ve Vatikan'daki o tuhaf şatafatın içinde acaip kılıklarla gezen tipleri görse kesin oh fuck father WTF WTF derdi... Muhammed için aynı şeyi söyleyemeyeceğim kusura bakmayın, o kendi zaman dilimi içinde kendi kendini zaten antitezledi bol bol. Uzun yaşam?

Feminizm de bir ihtiyaçtan ortaya çıkmıştır. Terazi erkekten yana fazlaca ağır basınca kadınlar ne la o öle sikerim çükünüzü demiştir haliyle?

Görüldüğü üzere her dönemde, çeşitli buhranlı sistemlere karşı bunlara sebep olan faktörlerin + veya - yüklü görüşlerle bastırılma çabası var.

Burada amaç senteze ulaşmak yahut olumsuz etki yaratan faktörü tamamen yok etmek olmalı. Radikallikten kimseye hiçbir fayda gelmez. Bu kesin.

Doğruyu, iyiyi , güzeli arayıştaki en büyük engel bunları buldum sanmaktır. Çünkü tam da bu noktada o arayış biter. Oysa bulamadık. Bulsak bu halde olmayız.




6 Mart 2017 Pazartesi

DİN, İDEOLOJİ, FELSEFE VE BİLİM İŞLERİNİ AYIRMAK

Hepimiz biliyoruz ki tanrınız/tanrılarınız prime time'da canlı yayına çıkıp sokağa dökülün! Tanklara vileda sopalarınızla saldırın dese, pardon ya o başka hikayeydi velhasıl Tanrı(lar) canlı yayına çıksa 3 güne sıradanlaşırdı.

İman olayını rasyonelize etmeye çalışanların (ki iman düşün taşın karar ver olayı değil tamamen kafadan inan buna olayıdır) öne sürdükleri gerekçelerin en başta geleni Tanrı olmasa insanlar kim bilir neler yapardı(burada şahıs ateizme yelken açmış farkında değil, bazıları da ateist olarak söylüyor bunu). E şimdi beşeri sistemler neden var? Mesela hukuk. Hukukla düzenlenmiş caydırıcı cezalar. Hukuk düzgün şekilde işletilse zaten insanlar yapmamaları gereken şeyleri yapmaktan imtina edecekler. Tabi ki bu şeriat vs. gibi iptidai düzenlemelerle değil, insanlığın bilgisi arttıkça, bakış açısı genişledikçe doğru etik sistemi geliştirdikçe düzenlenen yasalarla olmalı.

Bir kısım insan Tanrı aşkından, ona kavuşmaktan bahseder. Açıkçası bu ölüm korkusunu bastırmaya yönelik aşırı romantik bir hikayedir. Birileri Tanrı hikayesini kurgulamasaydı bu kişiler başka ölümden sonra yaşam hayallerine dalacaktı. Belki orada Tanrı bile olmayacaktı. Sadece Huriler/Nuriler, kim bilir.

Adalet tutkusundan bahsedenler de oluyor. Yani burada zulmeden insanları durduramamaktan ve onlara cezayı bir ilahi varlık tarafından verileceğinden dolayı içinin rahat olduğundan. Bu insanların adalete merakı tartışılmaz ama kavram kafalarında pek oturmamış. Peki bütün bu kaosu yaratana cezayı kim verecek?

Çoğu insanın da konuyla alakalı söyleyecek pek bir şeyi olmuyor ve öğretilmiş ezberlerini tekrarlıyorlar. Tövbe ne biçim soru/sorgulama o, Allah affetsin vs. Yapay zekalarla bile daha derin bir sohbet yapabilirsiniz.

Ha en beter model de sen onu cehennemde görürsün artık modeli. Yani kendisi cennette rahat rahat huri sikerken(kadınlar için bir şey düşünemedim sonsuza kadar baklava yerlerken mi? Kadına pek bir şey yok sanki. İbneler filan zaten gidemiyor diye söylüyorlar malum) benim cehennemde yanacağım fikri hoşuna gidiyor bu zatların. Biliyorsunuz huri sikmek uğruna kelle kesecek kadar alçalanlar var. Ne hurilermiş be ya.

Dini durumlar sürekli teizm üzerinden tanımlanır. Mesela kendini ateist hissediyor durumunda ilgili kişi tanrı kavramını yok sayar. Yani üstün olan yaratıcı varlık kavramını. Bu reddediş kafadan ateist yapar birini. Ha bu demek değil ki manyak bir yaratık götüyle varlık üretmesin. Tabi ateist olup kavramı reddediyorum demeyip hepsi tesadüf tımam mı diye tepinenler var. Ama aslolan bu kavramın tümden reddedilmiş olması.

Agnostik bu kavramı yanlışlamaz. Bu kavramı ne doğrular ne de yanlışlar çünkü buna eldeki imkanlar yetmiyor der. Kavramı red de kabul de yok.

Apateist ise bana ne amk der. Bunlar Bezgin Bekir'lerle aşırı hedonistler arasından çıkar genelde. Deist bence en çakal din dışı tip. Kapısı baya açık, nolur nolmaz.

Genelde agnostik bilimsel yaklaşıyor diye itelenir ateist nerden biliyor ki inanç bu resmen diye kakalanır. Kardeşim burada kavram reddi var. Yani o gelse merhaba ben tanrı dese ben ona diyecem ki la olm senin anan baban yok mu napıyon sen amk manyak mısın? Tanrı değil bana çünkü. Hatta belki de ben tanrının tanrısıyım. Dünyaya geldim yaptığı işi denetliyorum ve bok gibi buluyorum, hadi bakalım. Tanrı değil amele bana?

İşte kavramlar oturmayınca iletişim olmuyor. İletişim olmayınca da saçmalıklar artıyor. Saçmalıklar artınca ortamlar tımarhane oluyor hep.

Bu olayın ölümden sonra yaşamla alakası da alakasız. Dinler vadediyor ama dinden bağımsız olarak devam edeceğini düşünenler de var misal?

Yani ateist ama ölümden sonra yaşam olacağını tahminleyen/buna inanan da var. Dinlerdeki tanımlamaları kullanarak kavram kullanılmamalı. Kavramlar kesinlikle subjektif sistemlerin kendi öznel tanımlarının dışında şeylerdir. Yoksa herkes her kavrama kafaya göre atama yapar.

Ben ateistim. Bu noktadan sonrası tahmin: Her şey tesadüf. Ölümden sonra yaşam olacağını da sanmıyorum. Full paket ateist yani. Bu iki konudaki yani her şeyin tesadüf olması ve ölümden sonra yaşam vs. olmaması banko tahminlerim tabi tabelalar da var. Yok değil. Çünkü burda kesinlik yok. Kavram reddi tamam çok kesin ama sonrasında tahminler başlıyor. Başka olasılıklar gündeme geliyor. Oranları az. Elbette bunlar insan algısı. Çünkü ben insanım zaten amk? Başka bir şey olma ihtimalim hakkında en ufak bir fikrim yok haliyle?

Bazı arkadaşlar insandan öte olduğunu iddia ediyor işte. Ama ispat edemiyorlar bunu tabi. Fakat ispatlamış gibi gerim gerim geziyorlar. Tıpkı kadının beyanı esastır diyenler gibi asdfjk ne komik ya bunlar da müslümanın beyanı esastır, namaz kılanın filan gibi. Valla manyaklık.

Hiçbirinizin beyanı esas değil. Çünkü sen kendi kendini noter ilan edemezsin. Yahut tanrı diye uydurduğun kavramın bir şeyi olarak da. Diyelim ki tanrı diye tanımlayıp tapındığın varlıkla gittin tavla oynadın geldin hatta şahitlerin var. So WTF? Ona tapmam sana mı tapacam?

Genel kavramları öznel kavramlarla karıştırmayalım. Genel kavramlara kafaya göre anlam atamayalım. Yoksa düşünemeyiz. Mala bağlar kalırız.

Buradaki kafa karışıklığı sadece dinde yok. İdeolojilerde, bakış açılarında, felsefelerde, hayat tarzı tanımlamalarında her şeyde kafalar çok karışık. Çıkış noktası oturmayan kavramlar devamında ise zincirleme varsayım reaksiyonları. O kadar çok varsayım üzerine zincirleme varsayım yapıyorlar ki çıkış noktalarının varsayım olduğunu unutuyorlar ve onu mutlak gerçek sanıyorlar zamanla. İşte dogma böyle başlıyor.

Ben de varsayımı kullanıyorum. Şeyler üzerine düşünürken lazım bir şey ama işte her şeyin bokunu çıkarma huyu çok yaygın. Unutmayacaksın düşünmeye nerde ve nasıl başladığını. Çıkış noktanı kaybetmeyeceksin. Bütün süreci dönüp dönüp kontrol edeceksin. Gerekirse revize edeceksin hatta bazen hepten çöpe atacaksın. İşte insan beyni böyle kullanılır. Öyle değil.

Mesela evrim bir olgudur. İnsanın evrimi yahut atın evrimi vs. teoriktir. Tıpkı DNA var ama DNA'nın şifrelerinin tam çözülememesi gibi. Din dediğimiz şey kahve falından hallicedir, yani ucu açık pek çok şeyden bahseder. Bu bağlamda evrimle din birbirini sıfırlayan şeyler değil mesela.

Manyağın teki bing bang'le bir süreci başlatmış, bu kendi kendini tamamen tesadüfen kodlayan bir şey ve dünya da bir sürgün yeri olabilir? Adem'le Havva bambaşka formda ve bambaşka bir yerdeyken cezalandırılıp (kuran; avret yerleri çıktı) maymuna çevrilip buraya atılmış olabilir. Bu arada sistem kendi kendini kodlarken bu manyak şahıs AKA Tanrı arada gelip ortalığa bakınıp müdahele ediyor da olabilir. Arka bahçende domates hıyar yetiştirir gibi. Arada gider bakar su az kaldıysa sularsın, çürüğü çarığı börtüyü böcüğü ayıklarsın o hesap. Yani bilim ispatlarla ilerlerken görüldüğü üzre dinde istediğiniz kadar atabiliyorsunuz. Dininize asla ve kata halel gelmiyor ./

Fakat dini hikayeyle yahut dini hikayeyi götünden anlayarak insanlığa ayak bağı olan yobazların bir şekilde kendi iyilikleri için de susması lazım. Kansere çare bulup Allah'ın işine karışmayın diyecek kadar manyayıp gidip kanser araştırma merkezi bombalayacak kadar manyayabilir bunlar. Sen otur geber kanserden. Ne olacak mesela başkalarının hayatını karartınca, kaç tane daha ekstra huri sikeceksin de neyin havası tatavası?

Ha bir de ay ben dinsiz yapamam çok lazım bana diyenlere Tengriciliği tavsiye ederim. Ama paganlığa sarıp kurban filan kesmesseniz sevinirim. Ben de hobi olarak Tengricilikle ilgileniyorum. Zaten pagan kodlar hepimizde öyle veya böyle var. Gerçekten güzel kafası var. Zevk meselesi tabi.

Benzer dogmacı anlayışları sosyalizm veya feminizm ve evet ırkçılıkta, hatta hayatın her alanında fanatik taraftarlıkta vs. her yerde ama her yerde görüyoruz. Bu metinde din üzerinden incelemeye çalıştım kavram karmaşası ve varsayım döngüsü çıkmazını. Çünkü en uç örneklerini din ile gözlemliyoruz. Fakat diğer konularda da aynı hatalar tekrarlanıp duruyor. Misalen ekonomik sistem dogmayla ele alınamaz. Ekonomi inanmazsınız ama bir bilimdir. Ve bilimler de ilahi/beşeri mutlak gerçeklerle sabitlenmez. Onların sürekli gelişmesi umulur.

Tavsiyem, her şeyi siktir edin delirmeyin boş yere. Hayatta hala güzel şeyler olma şansı var. Hayata şans verin onu güzelleştirmeye çalışın. Make the world great because we can :p









4 Mart 2017 Cumartesi

KARİKATÜRİZE EDİLMEMİŞ IRKÇILIK BİR NEDİR?

Hepimiz Afrika'dan çıktık ırkçılığa lüzum yok kardeşiz tezine de bayılıyorum. E hepimiz anamızın amından çıktık ama farklı hayatlar yaşadık? Hatta hepimiz bir zamanlar leş bir takım organik oluşumlardık da. Olay zaten evrim macerasında neleri tecrübe ederek nasıl şekillenmemiz. Ve hayır bizler bu dünyaya anamızdan çıktığımız o gün gelmedik. Yani bu işler yerin yedi kat üstünde yapılan kura ile olmuyor. Yapılan çekilişte sana Paris bana İstanbul ona Sivas çıkmıyor. Milyonlarca yıllık bir maceranın son bayrak taşıyanları olarak o coğrafyada, o kültürde, o ailede doğduk. Aslını kabul, inkar yahut onunla ne yapacağın tamamen özgür iradene bağlı elbet. Ama ben daha dün geldim yea benim hiçbir şeyden haberim hiçbir şeyle alakam da yok diyerek o milyonlarca yıldır yaşanan hikayeyi bir anda yok saymak. Komik. Eğer iddia ettiğin gibi farklıysan farklı olduğunu yaptığın seçimlerinle göstereceksin. Çünkü haberin yok ama büyük ihtimal hiç de farklı değilsin.

Afrika'dan hiç çıkmamışların halini görüyoruz mesela. Çünkü o tecrübe hepimizde var ama adam üstüne bir şey koyamamış. İnsanlık macerasının ancak ilkokul mezunu. Karşılaştığın zorluklara karşı çözüm üretip üretememene bağlı olarak versiyon yükseltiyorsun. Hiç yükseltemeyenler zaten genetik olarak mevta.


Bugün genetik haritalarla göç yolları çıkartılıyor. Avrupa'nın yakın geçmişi Orta Asya. Hatta neandertallik de var çünkü onlar yerlilerdi. Orta Asya'dan çıkıp Güney Amerika'ya kadar gidenler de var. İspatlı. Orta Asya kritik çünkü Orta Asya koşulları çok zor. Gelişme buradan. Avlanmak için mızrak yetmiyor. Daha uzak mesafe lazım. Atıcılık gelişiyor. O aletleri yaparken sanatsal bakış açısı, mimarlık, el becerisi vs. tüm bu yeteneklere sahip olan topluluklar ve o topluluklara dahil insanlar hayatta kalabiliyor. Bu da okulda öğrenir gibi gelişmiyor. Böyleleri hayatta kaldığı için gelişiyor. Yani ölmek suretiyle gidenler filtreden geçip kalan göreceli kaliteliler.


Neandertal böyle bir süzülmeye maruz kalmadığından lay lay yaşarken bu survivor uzmanı manyaklar Orta Asya'dan gelip sikiyor bunları tabi. Bir süre birlikte yaşıyorlar ve genleri de hala devam ediyor belki de bir çeşit virüs, bakteri vs. getirdiler, salgınla yok oldu onlar da?!? Ama onlara üstünlük kurdukları kesin bilgi. Velhasıl ben diyorum ki sen orada durdun öyle la biz ne çileler neler neler. Oki? Irkçılık bu :p


Ön Türkler de bu Orta Asya survivor'larının en kalite olanlarından bak bu iyi bir şey diye demiyorum ama bu. En sert koşulları görmüşler. Sibirya'da takılmışlar ya la?!? Sibirya yani. Evet iklimler değişiyor o bu ama Sibirya Sibirya hep. Zor. Bunca yolculuktan sonra dönüp de aha bu Afrikalı da kardeş sana diyemen çünkü evet ama o benim artık uzak geçmişim. O üste bir şey koyamamış.


Bir de tip gerçekten toplam genin içinde çok çok az sayıda kod demek ama bir ipucu değil diyemeyiz çünkü bir korelasyon var yine de asıl datalar başka datalar. Ayrıca tipi coğrafi farklılık deyip geçiştiriyorlar. Mutasyon radyasyonla olur. Dünyanın farklı yerlerinde farklı radyasyonlara maruz kalındı. Güneşten de etki alınıyor topraktan da. Afrika'da bu çok düşük her zaman. Tabi mutasyon tombala gibi. Ama avantaj edinen hayatta kalıyor. Yani pozitif etki yaratan mutasyonlar da naklediliyor jenerasyondan jenerasyona. Bunlar tabi beraberinde negatif mutasyonları da taşıyor.


Misal balkan ve kuzey avrupa ırklarında(slavik) kalp dolaşım bozuklukları, yüksek tansiyon vs. yaygındır. Diğer avantajlarla hayatta kalmış. Ama hayatta kalırken beraberinde bu bozukluğu da taşımış ve hatta yaymış. Tabi genetik ilerledikçe o kodlar düzeltilecek vs. muhtemelen.


Irkçılık böyle bir şeydir. Irkçılık bilimsel tasnif ve eldeki datayı nereye kullanacağını düşünmekle alakalıdır. Bilim insanı hastalığa, tarihe, sosyolojiye ona buna kullanır artık alanı her neyse. Bireyse kendini tanımaya, bunun sağladığı avantaj ve dezavantajlara hakim olmaya... Siyasetçi de kullanır ki görüyoruz nasıl kullandıklarını.


Bu kimseyi kimseye doğrudan düşman yapan bir şey değil ama o data da var. Mesela birine gıcık gidiyorsunuzdur yavşak bir tiptir her şey beklenir ondan ama şu an için sizin düşmanınız mı? Değil. Olabilir mi? Evet.


Bizim şu an için insanların ırkını, genindeki datasını doğrudan görme imkanımız yok dolayısıyla öngörüde kullanılacak data birey bazında az. O zaman neye bakıyoruz? Adapte olduğu kültüre. Kültürler gökten inmez. Kültürleri insanlar inşa eder ve onları onlar kabullenip yaşatır.


Sen kadınların alınıp satıldığı, çocuklara tecavüz edilen bir toplumda doğmuş olabilirsin. Bunu hemen kabulleniyorsan e zaten sen busun? Bunu kabullenemiyorsan ama bununla savaşmayı da denemiyorsan o zaman başka bir daldansın ama o olmadığın daldan da çok da uzaklaşamamışsın. Bunu kabullenemeyip bunu değiştirmek için savaşıyorsan sen bambaşka bir daldansın. Ya benzeşlerinin kültürüne göç ya da devrim. Çare bunlar. Korkaksan göç edersin cesursan savaşırsın.


O yüzden kimse bana gelip de hepimiz aynıyız filan demesin. Ben bir orospu çocuğu şerefsiz değilim. Kimse kusura bakmasın. Farklıyız. Bu farklılığı görmezden gelmek ahmaklık. Farklılığı bilip bununla ne yapacağımızın yollarını aramalıyız. Gerçek çözüm süreci böyle başlar ancak.


Ek olarak ırkçılık her insanda var çünkü doğal bir silah bu. Önyargılar bizim hayatta kalmamızı sağlayan hızlı referans datalardır. Issız bir sokakta yürürken arkadan gelen tip ABD'de zenciyse alarm öter yahut burada Romanlar veya evet Kürtler, Yozgatlılar :p vs... Çünkü o sırada durup adama prdn şekerim yea sende feys var mı profiline bakçem de kıllandım ben senden diyene kadar bıçağı yiyebilirsin.

Hepimizde ırkçılık var(Hayır hepimiz eşcinsel değiliz ama uygun şartlarda yokluktan neler olur bilinmez). Ama kiminde aşırı malca filan. Bu ırkçılık çok eski kodlardan gelen dataları da barındıryor bence. Zira hiç yoktan alakasız tiplerden işkillenmek onlara gıcık olmak mümkün. Bu tıpkı ona taş atan liseli çocuk üniformalı diye aynı üniformayı giyen tüm liseli erkek çocuklarına saldıran sokak köpeği kafası gibi. Genetik hafıza ile ilgili çalışmalar henüz çok ilerlemedi ama bazı bulgulara da rastlanmadı değil. Yani e
vrimsel süreçteki kadim düşmanlarımızı çoktan işaretlemiş olmamız pek mümkün. Mesela çoğu insan hayatında yılan görmese de yılan fobisine sahip aynı şey insan ırkları arasında da mümkün.

Bazılarında datalar epey saçma şekilleniyor. Misal ırkçı değilim diyor ama BBC canlı yayınındaki İngiliz yorumcunun evindeki çekik kadın ona göre kesin bakıcı. Yani ırkçılığı o kadar düz ve sakat ki çekik kadın = bakıcı. Oysa ben çekik insanlarda büyük medeniyet kurmuş büyük topluluklar görüyorum misal. Ama ben şerefsiz bir ırkçıyım o ise misler gibi tertemiz moderen bir birey filan aaskdlfg... Ay her şeyiniz bi şey. Anlat anlat bitmiyor :/


Ne kadar anlatırsak anlatalım öğretilmiş cehaletle mücadele şartları zor :/ Bir şeyi bilmiyorsan neden ona karşı olduğunu da bilmiyorsundur, yani o şeye karşı değilsindir aslında ve hissettiğin beğenmeme, nefret, onaylamama vs. gibi duygu şelaleleri özünde başka bir şeyin tezahürüdür. Ten rengi takıntıları üzerinden ırkçılığı eleştireyim derken(böyle bir takıntı yok ama karşındakinin kökeni hakkında ipucu olarak ele alınabiliyor çünkü insan bir hayvan ve her türlü datayı bu benim için tehlikeli mi değil mi diye hesaplamaya çalışan bir beyni var yoksa olayın estetik ya da kozmetikle hiçbir alakası yok) ten rengine takık acayip tipler oluşturulduğunda, bakınız ırkçılar ten rengi manyağı derken aslında hep saçma sapan tiplerin hastalıklı zihinlerine hapsoluyorsunuz. Hiçbir kurt sırtlana bakıp ay bu da ne tipsiz böyle demiyor, diyor olsa dahi bunun bir önemi ve konuyla alakası yok. Bu dörtgöz, şüşko, tek kaş diyerek insanlarla dalga geçmekten çok da farkı olmayan ezik bir tutumdan farksız. Ve ırklar arası düşmanlık sadece tehlike halinde sürüleşip savaş konumuna geçilince ortaya çıkacak bir şey. Durduk yere şu sırtlanlara gıcık oluyorum gel dalalım kurt kardeş deyip dalan yok. İnsanda da bu böyle. Bir çıkar çatışması ile savaş ve düşmanlık başlar her zaman. Ha tabi sürü kendi içinde kendine gerek tip gerek karakte olarak benzemeyeni tehlikeli olarak kodlar her daim. Hatırlıyorum da bir belgeselde göstermişlerdi gorilin biri suratında çok derin bir yara var diye ailesinden dışlanmıştı. Gerçi belgeselcilere de güven olmyor hikaye uydurmak için başka yerden goril getirip ahan da ailesi dışlıyor diyebilirler bilhassa Dingiliz belgeselleri gerçekten tiyatro olabiliyor malum severler senaryo yazmayı. Şimdi diyecekler ırkçı ya İngilizlere saydırıyor hayır efenim sürekli dünyanın ebesine atlamaya kasan bir anlayışı kurumsallaştırmış ve benim ülkemi işgale kasmış ve daha hala da kasan bir topluluğa düşmanlık bu. Yani leylek bacaklarına balık gibi boş bakan gözlerine takıklık o bu değil. Irkçılıkla düşmanlığı dahi ayıramıyorsunuz.

Ezcümle evet gerçek ırkçılık bu değil. Irkçılık tıpkı evrim gibi bir olgu. Bunu yok saymak yerine bununla ne yapacağımıza bakmalı, bunu anlamalı, bunu doğru konumlandırmalıyız. Kavram karmaşalarından uzaklaşıp nesnel ve pragmatik düşünmeliyiz. Ben pembiş hayal dünyasında pembiş tütüsü ile koşan bir piremses olmadığım için bunu hem insanı tanımak ve onun kusurlarını ve avantajlarını adreslemek için kullanmamız gerektiğini düşünüyor hem de savaş halinde silahlarımın neler olduğu konusunda envanter çıkarmak istiyorum. Kafası karışık histerik insanların ne düşündüğünü de ciddiyetle ele alamıyorum maalesef :/ İnsanın vahşiliğinden korkarsanız onunla mücadele edemezsiniz. Korkacak bir şey yok hepimiz az çok aynı seviyede vahşiyiz :)



Bazı sabit fikirler ay ırkçıysan milliyetçiysen neden başka milliyetçilere hayranlık onlarla işbirliği o bu mevzusunda kaybolur. Hayal alemlerinden çıkıp yaşanmışlığa bir baksalar oysa. buyrunuz,  "Sovyetler Birliği ve Meksika, Cumhuriyetçilere yardım için araya girerken, Nazi Almanyası ve Faşist İtalya Milliyetçilere asker ve cephane yardımında bulunuyordu. Diğer ülkeler (İngiltere ve Fransa gibi) resmî politika olarak araya girmemeye karar kıldılar (ancak Fransa biraz cephane gönderdi)." Çünkü çıkarlar bebeğim. Hep çıkarlar. HER ZAMAN.  https://tr.wikipedia.org/wiki/İspanya_İç_Savaşı Ayrıca bir milliyetçi bir başka ülkenin milliyetçisine o ülkenin haininden daha çok saygı duyar elbet. Çünkü hainler aşağıdır, zavallıdır, paçavradır. Milletini geliştirmeye çalışan, dürüst, adil ve düzgün bir insan bel altı işlere tenezzül etmiyorsa yeri geldiğinde çıkar çatışması yüzünden onunla savaşsan dahi ona saygı duyarsın. ve evet kıt kaynakların olduğu bir dünyada savaş da zaman zaman kaçınılmaz olur. Bu işler bazılarının pembiş hayallerinde olduğu gibi  paylaşma ile çözülemeyecek ölçüde vahim seviyede çünkü insanlar fare gibi ürüyor ama kaybaklar o şekilde artmıyor. Bunları kendini üstün entelektüel seviyede sanan ama aslında aptalın cahilin önde gideni olup hiçbir erdeme de sahip olmayanların anlaması mümkün değil elbet.