30 Nisan 2007 Pazartesi

Sessiz çoğunluk korosu


Kedi ve çocuk resimlerinden sonra elzem olan bir başka resim nedir deyince akla ne gelir? Atatürk elbet. Evet, Atamızın askere çağıran Sam amca benzeri bir pozunu uygun gördüm günün önem ve anlamına değinmek için. Elde bayrak meydanlara koşanlardan bir bukle de sunabilirdim. Lakin bu daha güzel oldu gibi. "Atatürk seni meydanda görmek istiyor" mealinde falan işte.

Ama aslında işaret etmek istediğim hususlar bu kişilerin bunca zamandır nerelerde olduğu, neler yaptıkları, bir kere de yumurta kapıya dayanmadan işleri hal yoluna koyamayacakları mı sorusu gibi şeyler. Neticede aylardır hatta uzuuun yıllardır bu ülkede bir şeylerin ters gittiği ortadaydı. Bir ara tencere tava şenliklerinde gördüğümüz güzide halkımızı uzunca süredir anca "türbanıma dokanma" eylemlerinden başka bir yerde görememiştik. Nihayet meydanlarda yerlerini aldılar. Ama zamanlama nasıl bir zamanlamaydı böyle.

Aslında bütün samimiyetimle şunu söylemek istiyorum. Şu an hükümet geri adım atma safhasını çoktan geçti. Anayasa mahkemesinden çıkacak karar, erken seçimler şunlar bunlar ayrı mevzu. Lakin bu hükümetin kendilerinin beyanlarına göre halk için icraatlerinin, benim nacizane fikrimce kendileri için icraatlerinin sonuçları öyle kolay kolay temizlenecek gibi değil. Bu gün erken seçime gidilse dahi akp meclise yine güçlü bir şekilde girecektir. Bu sadece oy kitlelerinin büyüklüğünden değil kendilerinin seçim, seçmen listesi, oy sandığı gibi mevzulara olan hakimiyetlerinden de kaynaklanacaktır.

Ancak partiler birleşirse, baraj aşağı çekilirse, koalisyon imkanları olursa bir noktaya kadar iktidar olmaları engellenebilir. Ama akp hükümetinin yaptıkları işleri incelemekle, takip etmekle uğraşacağını vaadedenler o vakit ne ederler bilemem. Geçmişte pek çok vaad verildi. Şu dosya incelenecek, dokunulmazlıklar kalkacak. Ha bu adamlar iki dakka vekil olmasa zaten hayatları hapiste geçmeli de biz hiç öyle bir şey de göremiyoruz. Herkes bir şekilde aklanıyor, aklanamasa yaş haddinden kendi evinde takılıyor.

Peki bunca zaman yapılanlar nasıl düzelecek, atılan imzalar nasıl geri çekilecek.

Ey halkım sen bunlar bunları yapar iken neredeydin. Yani biliyorum derdin çok. Siyasetten tiksinmişssin. Darbelerden darlanmışsın. Ammaa hiç mi aklına gelmez bunların başına geleceği. Bu gün Avrupa'da misal Fransa'da atıyorum metroya zam gelse zilyonlar sokağa dökülürken, sen memleket uçuruma yuvarlanırken anca uçurumun ucunda akıllanıyorsun. Netçez şimdi diye dertleniyorsun.

Elbet her şey için çok geç değil. Yani hükümet değişir, imf'ye rica ederiz "abi bizim dinibütün arkadaşlar saçmalamış, 3 sıfır atıver sen bizim borçtan deriz", ab'ye "sizi de meşgul ettik ama bizim anayasamız size uymuyormuş yeni okuduk" deriz, yabancı sermayeye "abi donumuzda bile sizin hisseniz varmış ama kusura kalma sıçarım ben böyle işin içine" deriz, arap şeyhlerine "sen o towerı al da.. lazım olur belki" deriz, el kadarken kafası sarıp sarmalanmış bebelere "şaka yaptı abiler size, artık korkmanıza gerek yok" deriz, abd'ye "bundan sonra yolunuza katırlarla devam edeceksiniz" deriz, ihtiras tramvaylarında, kahpe pusularda canlarından olan tüm insanlarımızın da mezarlarına karanfil bırakıveririz olur biter. Yani çok da kafanıza takmayın. Ama bir dahaki sefere biraz daha erken uyanın da balığa çıkalım, olur mu?

1 yorum:

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)