2 Ekim 2017 Pazartesi

ÜSTÜNÜ ÖRTEMEZSEK ATATÜRK'Ü PUTLAŞTIRMA DERİZ

http://www.mynet.com/haber/guncel/ataturke-hakaret-etmisti-universite-sorusturma-baslatti-3295392-1

Mevzuya daha nce de daldım ama doyamadımsa, http://mariadebonne.blogspot.in/2017/10/cok-aradiniz-di-mi-bu-tipleri.html

Neredeyse hiçbir  yerde adı geçmiyor geçen yerde de sadece Atatürk'e hakaret ettiği için gündeme geldiğine dair algı kasıyorlar oysa provokasyon kastıyla ve sistematik olarak saldırdığı fikirler ve kesimler saymakla bitmez. Alevi aşağılamasından Kılıçdaroğlu'nun kafasına sıkılması gerektiğini beyan etmesinden, kadınları, Türklüğü aşağılamasından osuna busuna vs. vs. Bakınız bu halkı yani geniş kitleleri kin ve düşmanlığa sevk için kasıtlı ve sistematik provokasyon düşünce özgürlüğü değil suçtur. Bazı pembişler diyebilir ki halkın aklı yok mu olmayıversin tahrik yahut mesela bunun mini etekli gördüm tahrik oldum mevzusu ile alakası var mı diyen olursa her iki durumda da azıtan öyle veya böyle bedelini öder alaka bu. Fakat o kadın o dangalak tahrik olsun diye o eteği giymezken bu tipler ciddi ciddi kuklacıbaşlarına yaptıkları kışkırtmalar ve aldıkları tepkilerle sosyolojik ve psikolojik veri sağlıyor ki o datalar daha sonra gerçekten sosyal mühendislikte kullanılıyor, aynı zamanda da  insanların birbirlerinden çok farklı olduklarına ve bu yüzden düşman olduklarına dair fikirler empoze edilerek insanlardaki en ilkel güdüler manipüle ediliyor. Ve evet insanlara psikolojik baskı ve işkence yapmak insanların iradesinin ne kadar güçlü olduğuna bakılmaksızın suçtur çünkü elinizde irade ölçer yok ve makul ortalama irade gücü bu, bu şahıs azami ölçünün altında kaldı o zaman revadır bana ne diyebileceğiniz bir durum yok.

Bu tip agresif sayılabilecek tezleri(bunlarınki tez de değil genellikle uydurma hikayeler ve kendilerinin bile inanmadığı fikirler ekseri) kendi bireysel çevrenizde yahut kamusal alanda görüş bildirmede üslup sınırına takılmadan gerçekten kendini ifade etmek için kullanmak düşünceyi ifade özgürlüğü çerçevesinde ele alınabilinir. Mesela ben kendimi bu sınırlar içinde bu hakkını kullanan biri olarak görüyorum. Ve fakat bunu sistematik bir silaha çevirmek, bununla kanlı oyunların taşlarını döşemek ve bunu yapmakla çıkar elde etmek tipik bir tasarlanmış örgütlü kötülük örneğidir. İster din kitaplarınıza ister hukuk sistemlerinize danışırsınız orasını siz bilirsiniz ama örgütlü kötülük evrensel ahlak normunun bilinen tek organik ve yetkin mercii vicdana göre suçtur. Cezası için de öteki dünya beklenmez yahut sizde olmayan kamusal af yetkisi kullanılamaz çünkü beklerseniz yahut görmezden gelirseniz daha çok insanın canı yanar ve böylelikle suçun işlenmesine pasif olarak yardım ve yataklık yapmış olursunuz. 

Velhasıl akla saygılı, vicdanı anlamaya ve hatta üstüne bir şeyler koymaya çalışan hukuk devletlerinde bu tip insanların eylemleri dolayısıyla verdikleri zararlar en kısa sürede engellenir. Böyle bir devlette yaşamayanlar da başlarının çaresine bakar. Eğer ki linç doğu kültürü diyorsanız batıdan da hukuku alın bakalım, 5 dakika sonra cadı yakmaya başlarlar. Kimse cadı avı yapmasa keşke ne de güzel olur elbette ama ha hukuk yokmuş tamam o zaman yea diyen korkak kerizlerden filan olmak da ne bileyim. Bir bakmışsın üç gün sonra mini etekli kadınları kazığa bağlayıp yakıyorlar? 

Sonuç olarak  kötülükle mücadele hiçbir zaman minnoşlukla mümkün olmamıştır. Önemli olan o mücadeleden bozulmadan çıkabilmek. Yoksa böyle bir kötülüğe her şey müstahak zaten.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)