14 Ekim 2017 Cumartesi

BATICILIK DOĞUCULUK AVRASYACILIK VS KAVGALARI

Her dönemin değişmez modası tartışma konuları. Ocu mu bucu mu olsak. Son okuduğum bir yazıda batıcılık savunması olarak emperyalizmin doğusu batısı yok karşıyız hepsine demişler. Doğru da bizi mağdur eden emperyalizm batı kaynaklı yani Orta Doğu halkını sömüren Arap da zaten Osmanlı'dan kopup bağımsız devlet olacağım derken an itibariyle batı emperyalizminin bir kuklası olmuş vaziyette. Hal böyleyken batıyı sempatik göstermek insan psikolojisini yok sayan bir yaklaşım. Bahsettiğiniz aklı üstün tutan anlayış zaten akılcılık. Buna batıcılık demek baştan yanlış. Elbette akılcılık batı toplumlarında bilhassa AB'nin amiral gemisi ülkelerinde daha ileri bir seviyede olabilir ama bu onları bütünsel değerlendirdiğimizde sömürü ile elde ettikleri refah sayesinde geldikleri nokta olarak değerlendirmenin dışına çıkarmıyor ve bu ülkelerin uluslarası arenadaki siyasi duruşları ve politikaları da örnek alınacak gibi değil. Yani kendine müslüman şeklinde tabir edilecek bir noktadalar. Aslolan hayatı ele alışta aklı, bilgiyi, tecrübeyi esas almak ve insanlığın aklının ve bilgi birikiminin tecrübesinin en ileri seviyede olduğu noktaları dünyanın her neresindeyse bulup analiz edip kendi işimize yarar şekilde kullanmak. Bu pragmatik yaklaşım Atatürk'te vardı ve bu batıcılık değil akılcılıktı. Kendimizi batının geldiği nokta ile sınırlamak manasız. Dünyanın her yerinde düşünen üreten insanlar var. Ve her şeyden önemlisi biz tam bağımsız ve özgür bir devlet olarak kurulduk. Akla, vicdana ve bize sağlayacağı faydaya göre herkesle işbirliği yapabiliriz ama kimsenin mandacısı gibi hareket etmemize gerek yok. Her ne kadar son yıllarda izine pek rastlamasak da aslında özgün bir kültürümüz ve yeterli seviyede zeka ve birikimimiz var. Devlet tecrübemiz de malum. Yeniden kurmaya alışığız ve bunu yapacağız da.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)