25 Ekim 2017 Çarşamba

Reconstruction


http://www.imdb.com/title/tt0366943/?ref_=nv_sr_5

2003 tarihli Danimarka yapımı bu filmi yeni izledim. Böyle aşklı meşkli şeysiler çok ilgimi çekmiyor zira insanların çiftleşeceğim diye düştükleri halleri pek acınası buluyorum, yüreğim kaldırmıyor :p  Ama ün yapan şeylere karşı da bir merak oluyor tabi. Bu tip şeyleri sopayla dürtüp bu neymişkine la demek bir çeşit güdü kaynaklı olsa gerek.

Öncelikle entel dantel durağan filmlerde baygınlık geçirenlerdenseniz kesinlikle izlemeyin derim. Ben keyif alarak izledim. Şimdi müsaadenizle filmi boklamaya başlayacağım.

Film belki 2003 tarihinde değişik bir sinema anlayışı getirmiş olabilir bilemiyorum ama sinema adına pek yeni bir şey yok açıkçası. Oyunculuklar için konuşursak, karakterlerin Kuzey Avrupa tipi insanlar olmasından dolayı oyunculuk iyi mi kötü mü bir kanaatim yok. Sokaktakileri çok tanımıyoruz ama filmlerdekiler ekseri böyle sürekli kabız olmuş gibi gezen somurtuk ve soğuk tipler. Hiç Kuzey Avrupalı tanımadım da değil ama tanıştıklarım genellikle sıcak kanlı enseye şaplak göte parmak tiplerdi. Sayıları çok değil diye bir şey demiyorum ama bunlar Fransız sinemasındaki hayali Fransızlar gibi hayali Kuzey Avrupalılar yaratıyorlar gibime geliyor.Bir ara bizim 80'lerdeki entel dantel filmlerde de vardı öyle şeyler ama Türk halkı yemez tabi, hemen silinip gittiler. Neyse.

Görüntüler ortalama, müzik seçimi çok da iyi değil ama etkili yerlerde etkili şekilde kullanılmış. Bunlar hakkında konuşacak pek bir şey olmadığından hikayeye odaklanacağız zaten film de kurgu ve diyaloglara abanmış. Fakat bu demek değil ki bu kadar ortalamadan ortalama üstü bir şey çıkmamış. Bundan sonrası paso spoiler.

Öncelikle bu film taşak kokan bir erkek filmi. Başroldeki erkek çekicilikten gıdım nasiplenmemiş orangutandan hallice bir tipken kadınlar(aslında oyuncu olarak tek bir kadın var) taş. Hayır taşak kokusu oradan gelmiyor ona da gelecem ama bu çok klişe bir erkek beklentisidir. Ve film sürekli erkek beklentilerini karşılamak üzerine kurgulanmış.

Film başladığında 4 kişiyi, bunlardan ikisinin evli ikisinin evli olmayan çiftler, çiftlerden birinin erkek olanının fotoğrafçı olduğunu görünce aha dedim bu Closer filminin orjinali mi. Değilmiş ama ikisi de erkek rüyası filmler o kesin.

Aslında filmde kafa karıştıran ucu açık bırakılan bir mevzu yok bana göre ama ben bütün boşlukları kafama göre doldurduğumdan da öyle düşünüyor olabilirim tabi. Fakat bunun çok havada kalan bir film olduğu iddia ediliyor.

Memento ve daha pek çok yapımda gördüğümüz gibi sinema düz bir hikayeyi alıp onu kesip biçip puzzle gibi ama karmaşık yerleştirip sırf kurgudan malı götürebileceğiniz bir alan. Bu edebiyatta da olabiliyor ama görsel destek sayesinde insanlar hepten mala bağlamadan sağ çıkabiliyor bu deneyimden.Tabi bunun bir ara çok suyunu çıkardılar diye artık pek tenezzül edilmiyor ama bu da bir tekniktir ve hakkı verilerek yapıldığında da sonuçlar epey iyidir.

Bu film tam olarak böyle değil, burada daha bir masalsı anlatım var. Gerçeklikten epey kopup sembolik anlatımlar, gerçeküstü şeyleri sıradan şeylermiş gibi senaryoya itelemeler, insanların aşırı tepki vereceği şeylere ortalama tepki veren karakterler(fransızlıklar) filan bunlar güzel kafalar tabi. 

Hikayeye bir anlatıcı eşlik ediyor, kendisi bir yazar ve yazdığı hikayeye kendini de koymuş. Bu basılmış da zira menejeri olduğunu tahmin ettiğimiz kadın karın seni Alex diye biriyle mi aldatıyor diye soruyor. Bu ismi bilmesi filmin bütününe bakıldığında imkansız velhasıl kitabı okumuş ve oradan çıkarım yapmış. Ben yalnız çok sıkıldım ya sonra tamamlaırm bu yazıyı :/ 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)