31 Ağustos 2017 Perşembe

KİMİN BAYRAMI KUTLU YAHUT MÜBAREK OLSUN?

Dün AKP belediyesi Zafer bayramınızı(Zafer Bayramı'nızı olacak o) kutlarız diye sms atmış bana. Bunu şu şekilde yorumlamıştım; Bayramımızı demiyor bayramınızı diyor. Hristiyanın Paskalya bayramını kutlayan müslüman gibi. Evet bizim bayramımız doğru ama şerefsizliği seçmeseydiniz sizin de olabilirdi. Şimdi hiçbir bayramı olmayan kuklalarsınız ve kutlayacak da hiçbir şeyiniz olmayacak hiçbir zaman.

FakatFakat ertesiFakat ertesi Ertesi gün aynı belediye bayramınız mübarek olsun(ne bayramı yazmamışlar bu arada ama bildiğin kurban) diye sms attı. Ya birileri dürttü(düşük ihtimal) ya da her zaman olduğu gibi kafaları basmadığından(yüksek ihtimal) olmuş gibi görünüyor olay.  

Tabi şu da var dini içerikli bayramlar rastgele sms'lerin kime gittiği bilinmediğinden eğer bayramınsa kutlarım demekte sıkıntı yok ama Zafer Bayramı normalde herkesin bayramı olduğu varsayılabilinir neticede kendi vatandaşına attığını biliyorsun. Ha vatandaşlıktan memnun olmayan yallah Arabistan'a yallah İsviçre'ye yallak Londra'ya Yallah ABD'ye yallah Moskova'ya yallah Küba'ya :)

Açıkçası benim kutlama kriterim kutlanmaya değer iyi ve güzel yahut en azından zararsız bir şeylerin ortada olup olmadığı. Çünkü insanların arada sırada neşelenmeye, coşkulanmaya, geçmişte insanlık olarak yahut topluluk olarak başarılmış şeyleri anmaya ihtiyaçları var. Bu birey olarak insan olmanın yanısıra sürü halinde yapılması gereken şeylerin de olduğunu hatırlatan ve bundan memnuniyet hissettiren şeyler. Abartmasalar güzel olurdu ama tabi ki abartma hep var. Hatta öyle bir abartma var ki olay tammen kamplaşma ve birilerinin güttüğü sürülere dönüşmeye kadar gidiyor.

Semavi dinler bir ateist olarak bana göre pagan geleneklerin ilgili zamanlarına göre derlenmiş ve modernize edilmiş, yeniden yorumlanmış halinden çok da farklı olmayan dinler. Velhasıl bu dinlerdeki mesela kandil geceleri yahut Ramazan'ın bitiş kutlaması olmadı Paskalya Bayramı gayet kutlanılabilinir şeyler, yani ben ateist olsam da bir dindara bravo 1 ay bol bol aç susuz kaldın hadi bir işe yarar inş be cnm diyebilirim.  Çünkü onları yorumlayanlar her ne kadar çirkinleştirip kafalarına göre takılsalar da özünde bir şiddet yahut  nefret barındırmayan ritüeller. Tabi kurban bu anlamda tamamen farklı bir kategoride. Hayatımda kimsenin Kurban Bayramı'nı kutlamadım. Kutlamayı da düşünmüyorum. Fakat unutmayın kurban kesmek kişisel bir talep adına yapılan bir şey. Bu sizi dinden çıkartmıyor yahut kesmeyince günaha filan girmiyorsunuz. Sadece sevap hanesinde eksik kalan bir şeyler oluyor. Bu kadarcık da bir fedakarlık ediverebilirsiniz. Açgözlü olmayın o kadar da. Hele ki bunu gösterişle yapanlar var ki muhtemelen o sevap eksiye dönüyor bile olabilir. Biraz Kuran okuyun derim :/

Velhasıl tüm bunlar tıpkı geçmişteki benzerleri gibi önce şekil değiştirecek sonra silinecek sonra yerlerine başka şeyler konulacak sonra birileri çıkıp yok biz 2000 yıl önceki halini isteriz deyip sürüleştirilecek ve bu aptal kavgalar devam ederken birileri tahtlarını yapacak, paracıklarını sayacak falan filan. Bu iş daha uzun süre böyle gider. Yani DNA'lar ile oynayacak teknolojimiz olmazsa ve onu kullanmazsak aynı tas aynı hamam gidecek çok şey var. İyi ve olumlu amaçlarla istediğiniz kadar faşizmle, mesela eğitim adı altında beyin yıkamayla gelin ilk kırılımda özdeki bozulmaya dönecek insanlar. Entropi dediğimiz şey aslında öze dönüşten başka bir şey değil. Yeryüzünde yırtıcı olmayı seçen her canlı özünü çoktan bozmuştur.

Zafer bayramları, bir ülkenin kuruluşu vs. kutlamayı da pek vahşice bulan güya entel dantel insanlarımız da vardır ama nedense onlar işlerine gelmeyen zaferler için böyle konuşurlar oysa kendi görüşlerinin kanlı zaferlerini gayet de anar ve kutlarlar. İnsanın olduğu yerde ikiyüzlülük kaçınılmaz oluyor neredeyse.

Ben açık bir şekilde kendi işime gelen, benden olan kutlamaları önemsiyorum. Sürüleşmem gerektiğinde ait olduğum tek sürü olan Türklerin bir savaşı kazanmış olması ve bir devlet kurması tabi ki benim için kutlanacak bir şey. Çünkü bu sayede ben bir Türk kadını olarak kendi kültürümün elimizde çok az kalmış ama hala işe yarayan cevherleri sayesinde özgür ve savaşçı kalabiliyorum. Başka topluluklarda görünürde özgür kadınlar var elbet. Ama bu bana yetmez, benim kodlarım olmayan başka kültürler, başka kirlenmelerle karışmış bir çeşit özgürlük bu. Başka bir topluğun bana lütfettiği özgürlükle idare edemem. Benim insanımın inşa ettiği bana özel ve bana ait bir özgürlük çeşidi olmalı elimde. Beslemenin özgürlüğü diye bir şey olmaz. Bunu böyle ele almayana da zorla kutlandırılacak bir şey değil elbet. Benden olmayanın Tengri belasını versin zaten :) 

Velhasıl sizlere yine pembiş mesajlar, dostluk ve barış şiyirleri ile gelemedim. Ama insanlık olarak kültürlerde iyi ve güzel olan tüm çeşitlilikleri yeniden anlamlandırıp yorumlayıp gerekirse revize edip muhafaza etmekte bir sakınca görmüyorum. Hatta yapabileceğimiz tek şey de bu aslında. Kökten her şeyi bir nesilde çözmek, sıfırdan yeni bir dünya kurmak vs. bunlar hayalci yaklaşımlar. Gerçek hayatta karşılıkları yok. Hele ki kavramların içini boşaltıp onları yeniden tanımlamaya kasmak. Bunu her kesim yapıyor. Bu tehlikeli ve insanlığı aptallaştıracak bir başka yöntem. Bakınız islami devrim filan diyorlar. O 1400 sene önce yapıldı. Senin yaptığın gericilik kardeşim. Ayarları 1400 sene önceye çekmeye kasıyorsan köklü ve ilerici bir değişimden değil geriye dönmekten bahsediyorsundur. 

Velhasıl yapılacak şey şiddeti ve nefreti kinle harmanlayan yani bildiğin kötülüğe hizmet eden yerleşik gelenekleri ister bizde ister başkalarında olsun objektif bir şekilde değerlendirip bir bir imha etmek. Sonra yeniden önümüze getirecekler tüm bunları tabi. Biz de yine kinle kirlenmeden sadece haklı bir öfkeyle savaşıp yine yok edeceğiz. İşte hayat bu saçma oyundan ibaret. Başka da pek bir şey yok. Tüm bu saçmalıklara katlanabilmen için sadece sevgi diye bir şey var. O da bulabilirsen :/

Son olarak bir vaka incelemesi;

Vahşiliği kendi üzerinden normalize etmeye kasmak. Oysa öyle çok da matah birine benzemiyorsun be kardeş? Biliyorum travmalarınız çok ağır geliyor, kaldıramıyorsunuz. Ama travmayı travma kimliğinden çıkarıp onu normalize edeceksiniz diye ananızın babanızın cehaletini, vahşiliğini aklamak insanlık için hiç de doğru bir adım değil. Ve kullandığınızı iddia ettiğiniz dilden bir hatırlatma.

7/A'RÂF-28: Onlar çirkin bir iş yaptıklarında, 'Atalarımızdan gördük; bunu bize Allah emretti' derler. De ki: Allah hiçbir zaman çirkin şeyler emretmez. Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)