14 Mayıs 2017 Pazar

Yüksek Kültür Talibi Köylü Kafalar

Sosyal medyada sıklıkla karşılaştığımız hal. Tabi gerçek hayatta da sıklıkla karşılaşıyoruz zira insanlar her ne kadar sanal ortamda kendi kafalarındaki ideal kişiliklerinin bir taslağını sergileseler de kişilik bu, her yerden fırtlıyor.

Bilhassa Facebook'ta sosyal çevre hemen hemen reel çevre olduğundan Ekşi'de anonim yazarken coşan tipler bir bakıyorsun anasının kuzusu, ailesinin gözbebeği, arkadaşlarının biriciği, asaletten kafasında taç çıkmış bir acayip tip oluveriyor. Tabi sanılmasın ki Ekşi'de coşarken daha özgür ve atılımcı idi. Aslında orada da başka bir sosyal kitlenin "aferin Bobi" demesi için kırk takla atmış.

Twitter'da görmezden geliyor yahut engelliyor ne bileyim hadi onlar olur da ki ben herkese önce cevap yazar sonra engellerim. Çünkü malın önde gideni de olsa önce bir herkese insan muamelesi yapacaksın sonra her insanın hak ettiği karşılığı vereceksin. Facebook'ta eline bir silah verilmiş ya,  kafadan benim yazdığım yorumu siliyor? Benim bundan haberim bile olmuyor. Lütfederse siliyorum diyor. Yahu tebliğ etsen ne, sen şimdi benim fikrimden mi utandın, benden mi utandın, eşe dosta ay benim böyle bir tanışım olamaz ben de iyiyim çevrem de iyi mesajı mı kastın mesela? E o zaman yorumu da sil, beni de engelle geç daha mantıklı. Çünkü ben sizi arkadaşlar listesinden çıkaracağım ve engelleyeceğim zaten. Ha bu arada yazdığım şeyler hakaret yahut küfür filan da değil. Olsa ne yazar ama o bile değil. Hatta son örnekte American Gods diye bir dizi hakkında yorum yazdım. Bana yöneltilen itham da konuyu Tanrı muhabbetine getirmiş olmam. Böyle bir suç olamayacağı gibi zaten de öyle bir muhabbete girmedim de.  Üstelik dizinin adında "Gods"" filan var? Bu nasıl bir onaylanma telaşı ya. Napıyorlar, uslu olduğunuzda fındık fıstık mı veriyorlar size? O bile yok di mi?

Kusura bakmayın da bu aman tadımız bozulmasın kafasıyla yorumları sansürleyen kafa dağ başında yaşayan köylüde bile yok. Sosyal platformlarda belli bir sosyoekonomik imkana sahip insanlar fikirlerini, hislerini, olaylara bakış açılarını ifade ederlerken önceden elde etmiş oldukları bilgi ve görgüyü sadece ne için kullanıyor? İnsanlar tarafından onaylanmak. Peki kendiniz kendinizi onaylıyor musunuz acaba? Önce ben beni onaylayacağım sonra sıra insanlara gelecek. Bu tip bir sürü psikolojisi insanlığın gelişimi önündeki en önemli engel. Muktedir olanlar da zaten bu sığlığa güvenip ellerine değnek alıyorlar. Herkes aklından geçenleri net bir şekilde ifade edebilmeli. İlla uzlaşacağız diye bir şey yok. Çünkü hepimiz zaten tam olarak anlayamadığımız bir dünyada el yordamıyla, deneyimle bir şeyleri kavramaya çalışıyoruz. Her dürüst ve net iletişim işte o deneyimin birbirine aktarılmasıdır. Burada ve hiçbir yerde en haklı, en akıllı, en uslu yarışması yapmıyoruz. Bu kafalar yüzünden Atatürk'ün bize sunduğu özgür ve bağımsız bireylerin yaşayabileceği bir ülke hayalinden günden güne uzaklaşıyoruz. Dünyanın aydınlık olmasını istiyorsan önce o kafaları bir aydınlatacaksın. Aydınlık kafa da her şeyi bilen kafa değil her şeyi bilmeye açık kafadır.

Anlaşılıyor ki o çok sevdiğinizi iddia ettiğiniz kitaplardan, resimlerden hatta dizilerden hiçbir şey almamak suretiyle hayatınızı bildiğiniz gibi yaşamaya devam ediyorsunuz. Bu kadar üst kültür meraklısı olup onlardan herhangi bir şeyi alıp da kendi moleküllerine katamayan insanların derdi de yine bir onaylanma merakından başka bir şey değil belli ki. Hiç de ait olmadığınız bir kültürel çevreden onay bekliyorsunuz. Valla o ait olmak istediğiniz çevreden biri olarak şunu söylemeliyim ki nö beybi nö, you shall not pass :/ 

Bu sadece ortalamalarda gördüğümüz bir şey değil. Daha alt seviyelerde de sokakta mehter marşı çalıp, din tüccarlığı yapıp Doblo ile gezerken akşam evine gidip "götü başı açık karılarla" dolu Survivor izliyor yahut nispeten "moderen" dizileri takip ediyor. Belli ki bir şeylere öykünüp duruyorsunuz. Ve öykündüğünüze dönüşemediğiniz için de gizliden veya açıktan o arzu objelerinizi parçalamaya meyillisiniz. 

Olmuyor, olamıyor, olmaya çabalamıyor ve olmaktan gittikçe uzaklaşıyorsunuz.

1) Bir şey olmak zorunda değilsiniz
2) Olmak zorunda olmadığınız şeyi olmadığınız halde oldunuz sanmayın
3) Hayatta her şey önce bir şeyi sevmekle başlar, o şeylerin en birincisi de siz kendinizsiniz
4) Kendinizi koşulsuz sevmeyin, kendinizde sevilecek koşullar oluşmasına emek gösterin
5) Hayır o koşullar birilerinin hoşuna gideceğini düşündüğünüz şeyleri papağan gibi taklit ederek oluşmaz.

Kişisel gelişiminiz zor ama imkansız değil, gerçi bana sorarsanız imkansız ama siz yine de bir deneyin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)