14 Mayıs 2017 Pazar

Din Tüccarları, İdeoloji Tüccarları, Hümanizm Tüccarları -> Dolandırıcları Tanıyalım




Yok birbirlerinden farkları diyoruz anlatamıyoruz. Bunların alayı adi dolandırıcılardan farklı olarak daha geniş kesimleri kafalamaya azmetmiş. Sürü psikolojisi insan için zaman zaman avantajlara sebep olsa da(bireyin tek başına çözemeyeceği problemleri işbirliği ile çözmesi) ekseriyetle çıkar odaklı kişilerin en önemli oyuncağı olmuş.

Dolandırıcılığı devlet politikası haline getiren ve bu konuda inanılmaz dangalak olmasına rağmen insanların sürü psikolojisine girdiklerinde tamamen beyinsiz olmaları sebebiyle sürekli başarı elde eden(şu aşamada Jet Fadıl'ı anmamak ne mümkün?) ülkenin propaganda aracı BBC'ye bakıyoruz. Bunlar ve tabi ki bunların klon kardeşleri NYT, CNN vs. tutturmuş bir Türkiye kökenli.


Habere bakıyoruz, İngiltere kökenli basının Hollanda kökenli bir sanatçının eserini siyasi propaganda maksadıyla alt metinlerle donatıp cilalayıp köpürtmesinden başka bir şey değil.. İlla ırka etnisiteye göre bölmeye merakınızı açık edeceksiniz bari doğrudan Kürt yazın, ne tatava yapıyorsunuz? Hiçbir Türk de demez ki ay o Kürt değil Türk. Çünkü Kürt'ün Türk olarak anılmasının meraklısı değiliz. Bize faydası yok zararı var. Oki?


Bazıları da diyor ki efendim onlar Hollanda vatandaşıymış ondan öyle yazıyorlarmış(tuzla koşuyor). Eğer Hollanda vatandaşı olarak görüyorsa ne diye kökene giriyor acaba? Hatta neden kökenlerden, ırklardan, ulusal yahut dini kimliklerden bahsediyorlar ısrarla? Hollanda müzesinde çalışan bilmem kim de geç? Bu ne var canım onda aymazlığı, bu kendinden olanı sürekli hor görüp sürekli diğer tarafın avukatı kesilme kafası yine bunların empoze ettikleri aymazlık. Hatta bunu söyleyenlerden biri tutmuş efendim bu insanlar Almanca, Fransızca vs. bile öğrenmemiş, çocuklarını okula yollamamış(bahsettiği ekseri Kürtler bu arada yahut Osmanlı bakiyesi soyu ne filan bilemediğimiz etnisiteler). Yahu bu konunun entegre olamamış kültürlerle filan alakası yok. O ayrı bir konu başlığı. Dikkati başka yere dağıtmak da yine empoze edilmiş bir bakış açısı.


Burdaki olay aynı şu olay. Nesillerdir ABD'de yaşayan siyahi insanlara da Afro-Amerikan filan diyorlar. Nedir bu belirtme gereği? Belirtmek isteyen kendi belirtir zaten. Siyahi olmak sadece eşgal belirtirken kullanılacak bir sıfat. Esmer ya da sarışın olmak gibi o kadar. O insanların Afrika ile alakası filan kalmamış yahut alakası olsun istemiyor da zaten? Ha ben Türk olarak kültürümü muhafaza etmeyi seçebilirim ve bunu yaşadığım toplumu rahatsız etmeyecek sınırlarda yapmaya özen gösteririm ama Afrika kökenli insanlar için çoktan kaçmış o gemi. Zorla siz farklısınız deyip çatışmaya zemin hazırlıyorlar. Bunu da güya onları düşündükleri için yaptıklarını iddia ediyorlar. Zaten hiçbir dolandırıcı merhaba ben şimdi seni dolandıracağım demez, hep senin menfaatini gözetiyormuş gibi tavır takınır. Egomanyak çıkarcı insan hayvanı da anında tav olur. Bile isteye insanları insanların onayını almadan tasnif edip taraflara ayırıp sonra bir güzel birbirine düşürüyorlar ve bunu hümanist kisvesi altında yapıyorlar. Sizin gibi insanlar da avukatlıklarını yapıyor. İşte bu yüzü bulmasalar hiçbir nane yapamayacaklar ama veriyorsunuz o yüzü maalesef.


Bu kulaklara sen farklısın fısıldamasının en hazin örneklerinden biri de senin rengin iki ton açık koyu filan gibi saçma sapan ırki özellik kafasını birlikte yaşayıp giden ve farklılıklarının farkında bile olmayan insanlara dayatan batının eserlerinden biri de Ruanda Katliamı. ( https://tr.wikipedia.org/wiki/Ruanda_Soykırımı ). Aynı batı utanmadan bu soykırımın ekmeğini de yedi bol. Film çekmeler bilmem ne. Ya siz utanın önce bir şu şerefsizliklerinizden. Yapıp yapıp pardon deme huyları da var artık. Pardon derken ikinci tur ekmek yemeyi keşfettiklerinden beri bir de bunu huy edindiler. Ha tabi Japonya'ya atılan nükleerle ilgili tek bir özür duymadık daha hala tabi. Israrla savaşı bitirdik daha ne istiyorsunuz nankörler diyorlar üstüne. Dünyayı patlatınca da savaşlar bitiyor malum? Bir insan topluluğuna ve orada yaşayan tüm canlı hayata nesillerce sürecek zarar ver bir de madalya bekle?


Yaşadığımız şu ilkel çağda insanlığın önünde iki seçenek var. Ya bu gerizekalı politikalara bir dur diyeceğiz ve sadece düşünen, tartışan, uzlaştığı noktalarda uzlaşabilen uzlaşamadıklarında ise şerh koyup yoluna devam eden insanlar olacağız. Bu şekilde araya araya ideal olamayan ama işimizi de insanlık onuruna yakışır şekilde görebilen sistemleri keşfedeceğiz, yeri gelecek onları ihtiyaç oldukça güncelleyeceğiz. Gerekirse kendi konforlu alanlarımızı oluşturup orada benzeşlerimizle birlikte huzurlu yaşayıp mecburi ortak yaşam alanlarını kimliksiz ve kimsenin birbirini rahatsız etmeyeceği koşullarda oluşturacağız ya da farklılıkları koşulsuz kabul edip saygı duymak gibi yalandan fantastik hedefler koyup onları başarmamanız için her türlü kışkırtıcı, çatışmacı zemini hazırlayan(böyle bir dünya yok, olamaz, olsun da istemeyiz zaten çünkü insan düşünen hayvandır, he he deyip oturan balkabağıdır) bu manyakların sömürmeye doyamadığı ve insanlığın neslini tükendiği son güne dek güdecekleri çiftlik hayvanları olacağız. Bu seçenekler tarih boyu hep önümüzdeydi ve hep çiftlik hayvanı olmayı seçti insanlar. Ne zaman ki doğru şıkkı seçecekler işte o zaman ben de Türklükten istifa ederim. Ha o şık seçilmediği sürece bu şerefsiz dolandırıcılar her zaman karşılarında Türkleri bulacaklar. Yok öyle bu ormanın ağası babası benim diye gezinen ödlek çakallara pabuç bırakmak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)