26 Mayıs 2017 Cuma

Bu Ülke Bizi Öldürmek de Değil Süründürmek İsteyenlerin Ülkesi(Bu bir sağlık sektörü boklamasıdır)

Kusura bakmayın da devlet olsun özel olsun sağlık çalışanları da biraz şey(dikkati dağıtıp malum son yılların değişmeyen modası mağduruz ayağı ile giriş yapmışlar zaten de). Tabi devlet daha şey. Çalışma şartları zor ama o kadar da zorlanıyorsan yapma be canım o işi. Sana iş mi yok?!?

Bilhassa son 2 haftada 3 kez yolum düştü bu kurumlara, hem de ney ki neyler. Şöyle bir şey yaşadım ya. Doktor yanındaki sağlık görevlisine enjektör verir misin diyor. Görevli de taşınacağız ya(hastane içinde başka binaya gidiyorlar, hastane devasa hastanelerden(İpucu: PTT veya FSM diyeyim. Eski adı da yeni adı da üç harfli yani O_o)) onları kutuladım yolladım önden ben diyor. Adam ha tamam gerek yok o zaman diyor. Ben de e ben gideyim enjektör bulayım getireyim diyorum(kinaye var ama git getir dese gidecem de yani, el mecbur düşmüşüz bunların(buraya her şey yazılır da yazmıyorum) eline bir kere. Nereden bulacaksın diyorlar bana(koro). E burası hastane diyorum, şaşırıyorlar filan. Lüzum yok diyorlar. Demin vardı filan ama şimdi yok. Çünkü hemşire(yahut sağlık bişiysi artık neyiyse) kutulamış yollamış. Bu durum benim sağlık durumumda hayli dikkat çekici olumlu bir gelişmeye sebep oluyor haliyle. Doktor zaten hobi olarak şapacaktık ayağına yatıyor. E ben de son hastayım, siktirip gitse de çıksak buradan sancıları içinde kıvranıyorlar.

Bundan bir önceki bombastik hadise yine aynı hafta içinde şu şekilde yaşandı. Tam 4 saat acilde süründüm. Bakınız acil(!). Kıvranmaktan geberirken numara almaktı, sıra beklemekti, kan verme sırasıydı, tahlili sonucu için sırada beklemekti(ekranına düşmüyormuş doktorun la ben görüyorum e-nabızdan doktor nasıl göremeyecek? Hadi sonra düşüyormuşsa diyelim) bekledim durdum. Netice doktora önceki rahatsızlıklarımı sayarken hah kum döküyorsun sen dedi yazdı mide ilacı, kas gevşetici, ağrı kesici(bu arada tahlil sırasında önümde ve arkamda bekleyenlerle yolda ve eczanede rastlaştım aynılarını onlara da yazmışlar, yani kafa askeriye kafası, sağ kolum koptu komtenim, al sana asprin). Tabi ben o sırada artık ne haldeysem(zaten adam anemik sandımdı ben seni yea dedi çünkü sürünmekten betim benzim atmış be adam) doktor bana dokuz aylık hamilesin şu an seni doğuma alıyoruz desek tamam filan diyeceğim. Adam tıp okumuş valla dahi diye de düşünebilirim hatta. Sonradan fark ettim ki dansite oranı yüksek değil üstüne düşük çıkmış. Nereye kum döküyorum acaba? Adamın hayal alemindeki uçsuz bucaksız kumsallara muhtemelen. Adamlar çok zor işlerini kolaylaştırmanın yolunu bulmuşlar yani. Bas ağrı kesiciyi, bas kas gevşeticiyi. Mide sorunum var diye de ağlanmasın bas proton pompa inhibitörünü. Belki 6 ay sonra ölür filan ama son günlerinde rahat eder en azından? Tabi. E tıp okumuş adam dahi doğal olarak!

Neyse sonra sorun iyice büyüdü de kendi teşhisimi kendim koydum haliyle. Onun uzmanından randevu aldım ama bu sefer de bahsettiğim enjektör hikayesi ile karşılaştım. O hikaye orada bitmedi aslında. Onun dahası da var da pencereden atlamak istemiyorum şu an. Modum o kıvamda değil henüz.

Daha da irili ufaklı bir sürü hadise var tabi. Ha bir de sürekli omuz atan çiçekli türbanlı bir kısım dişi(hasta ve hasta yakını?) var, onların da yılgınlığımdaki payı az değil. 

Neticede gidip oralarda sürüneceğime evde oturayım, ölürsem ölürüm ölmezsem de eyvallah derim şeklinde bir karar aldım. Morgtan gayrı daha da adımımı atmam oralara deyü deyü gaza gelmiş vaziyetteyim. Ayrıca her şey süfer tımam mı gak diyeni öttürürüz de basın açıklaması değil kamuoyunu tehdittir. Zaten bahsi mağduriyetten açan illa ki konuyu buraya getiriyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)