20 Ağustos 2007 Pazartesi

Pişmanlık



Giorgio de Chirico - Il rimorso di Oreste

Bazen bir insanla sadece aynı havayı solumuş olmaktan dahi pişman olur insan. Rezillikler, türlü kirli ve hain şeylerin ortasında kalmanın tiksintisi anı olarak yapışıp gelir peşinizden.

Yaptığınız tercihler sadece safça diye düşebilirsiniz bu insandan insan kapanlarına. "Bir insanı yapacağı şeylerle değil yaptıklarıyla değerlendirebilirim" diye kendini kandırırken aslında hiç de tahammül edemediğini çok sonra fark edeceğin yeniden karşılaşmaların da ışığında başına gelmedik kalmayınca anlarsın bir nebze neler olduğunu.

O kadar çok insandan tiksiniyorum ki. Aslında toptan gelişi ucuza diye mi ne topyekün herkesten tiksiniyorum diyebilirim.

Zayıflıkları. En tiksindiğim. Zaten her şeyin temeli de burdan kaynaklanıyor.

Tüm hastalıklı fiilleri ve sözleri.

Tiksiniyorum ve artık onlar adına bahaneler de üretmiyorum kendimce. Zira kendimden esirgediğim hoşgörünün milyonda birini haketmedikleri açıkça ortada.

Küfür dağarcığıma her gün yeni bir şeyler katıyorlar.

Artık epey bir küfür eder oldum, zira küfür etmekten başka çarem yok şimdilik.

Bu söylediklerimi hayatıma gelmiş, hayatımdan geçmiş, geçecek kişiler ve benle hayat boyu alakası olmayacak kişiler üstlerine alınabilir.

Evet hepinizden iğreniyorum. Hiç kusura bakmayın. Midem kalkıyor her yalan söylediğinizde, bütün yalanlarınıza kılıf diktiğinizde. Aklınız sıra yutturduğunuzu sanıp zafer kutlamaları yaptığınızda.

Küçük ve sapkın eğlence anlayışınız uğruna birbirlerinizin hayallerini, umutlarını piç ettiğinizi gördüğümde.

Hayata çok değer verirmiş gibi yapıp gözünüzü kırpmadan cana kıydığınızda veya hayata hiç kıymet vermediğinizi söyleyip canınızı teslim etmeye razı olmadığınızda.

İnanılmaz derecede tiksiniyorum birine ya da bir şeye olan sevginizden bahsettiğinizde. Çünkü görüyorum ki sevgi ne haberiniz yok. Hele o aşk şiirleriniz, romanlarınız, filmleriniz. Kimlerden bahsediyorsunuz? Bu siz değilsiniz.

Ve pişmanım. Her şeyden önce böyle bir dünyaya gelmiş olmaktan. Bu insanları uzuuuunca bir süre adamsamış olmaktan. Uzuuun süre umut edip kendime işkence yapmış olmaktan. Bu kadar yorulup en sonunda o çok tiksindiğim insanlara dönüşmüş olmaktan.

Pişmanım. "Hata sende" dediklerinde hep dönüp kendime bakıp eziyet etmekten. Kusurlarımı kimse hoşgörmezken herkesi hoşgörmekten. Kimseyi hoşgörmemeye başladığımda ise hoşgörülmekten. Umursamamak ve umursanmamayı bir türlü aynı zaman diliminde yakalayamamaktan.

Ve farkındayım artık kimseyi sevmiyorum. En kötüsü de sadece kendimi seviyorum. Yani artık ben de herkes gibiyim. Oysa herkesi çok özel sanıyordum. Bu hayal biterse hepsi biter. Hepsi bitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)