29 Mayıs 2007 Salı

Savaş mevsimi açıldı f16'lar sazlıklardan havalandı




Geçtiğimiz günlerde Ankara'da acı bir olay daha tecrübe etmek durumunda kaldık. Malumunuz bir adet canlı bomba, a4 ve vefat eden insanlar, ağır yaralılar. Kollar bacaklar havada uçtu, muhtemelen çoğunluğu apolitik yani kendi kaderini tayin etme hususunda çekimser vatandaşlarımızdı bu kişiler. Ailesini geçindirmek için şehre gelip işportacılık yapandan, damatlık edinmeye çalışanına, her şeyden habersiz, hayat mücadelesini geçinebilmek üzerine kurmak zorunda kalan kişiler. Bir anda savaşın ortasında kalmış gibi patlamayla sarsılan ve yere düştükten sonra bir daha gözlerini açamayan bedenler.

Bakınız burada yüzlerce kişi ve onların aileleri bir takım politik hesapların kurbanı olmuştur. Bu hesapları yapanlar sırası gelir milyonları gözden çıkarır. Zaten hızla böyle bir döneme doğru ilerlemekteyiz.

Son dönemde piyasada neredeyse sokaktaki çocuğun eline düşecek kadar patlayıcı bulunmakta. Birileri habire askeri teçhizatlarını çaldırdıklarından yakınmakta. Nükleer başlıklarına bile mukayyet olamayanlar var. Bu mühimmat elbet çiçeklere gübre yahut yemeklere baharat niyetine kullanılmayacak.

"Terörden korkmayın" mesajı vermedi diye tsk'nın başındaki kişiye ayar vermeye filan kalkanlar çıktı tabi. Bu adamlar öküzün altında buzağ arıyorsunuz deyip öküzün altındaki dinazoru görmezden gelerek işleri hal yoluna koyabileceklerini sananlardandı.

Bakınız terörden korkacaksınız elbet. Terör bu. Her yerde karşılaşabilirsiniz ve de kimden geldiği de belli olmaz. Bu öyle bir oyun alanı ki bu şerefsizler için, bin tane senaryo ile tüm dengeleri yerinden oynatabilirler bu sayede. Ama korkmak illa sinmeyi gerektirmez lakin cahil cesareti de bu gibi durumlarda tavsiye edilmez.

Terörden kimin çıkar sağladığına bakarsak ancak failleri bulabiliriz. Ama birincil çıkarcılar değil. İt ite it kuyruğuna düzeninde ite bakmak lazım gelir.

Dünyada it çok. Ama bu düzeni kurabilecek denli maddi güce sahip ve bir o ölçüde de kahpe it sayısı o kadar da çok değil. Yani neymiş adres az çok belli.

Peki bu itle mücadele verilen gazı alıp, mal gibi kendini ortaya atmakla mümkün mü? Efenim ateş olsan ne kadar yer yakarsın önce bi buna bakmak lazım. Ama öyle dev aynasında filan değil. Bildiğin boy aynasında. Baktın bu iş yaş, bildiğin macera o zaman stratejik davranacaksın. Onda balyoz varken sen tornavidayla koşarsan olmaz. Gideceksin alet takımında başka kimler var, kaçı bu balyoza gıcık bir araştıracaksın.

Bakınız mahallede ağır abi çok. Yani harbi ağır abi. Öyle çok güçlüyüz modunda geçinip tırsıklıktan ayasofyadaki güvercinlerin kıçındaki boklardan başka bir şeyle uğraşamayanlar değil. Mahallenin piçine de diş biliyorlar. Ve belli ki bu iş böyle gitmez. Zaten herif de kaşınıo. Gelin beni kaşıyın diye olmadık davetiyeler çıkartıyor. Ama uyanık herkesi tek tek davet ediyor. Hani delikanlı olsa adam adama mücadeleni verirsin. Şerefsiz de it. O zaman ne yapacan. Kıstıracan bi köşede. Dağıtacan ağzını burnunu. Çünkü belli ki laftan edepten anlamıyor, belli ki barıştan, huzurdan haz etmiyor. Belli ki ekonomik bunalımının yoksullukla sonlanacağının farkında. Belli ki fakirleştirdiği ülkelere dönüşmekten deli gibi korkuyor. Belli ki saldıracak. Belli ki mahalle kavgası başlamak üzere. Şimdiden tarafımızı seçmeliyiz. Öyle mahallenin delisi gibi elde baston herifin üzerine koşmakla olmaz.

Ayrıca ördekler çok güzeldir. Ben de ördeğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)