20 Mart 2018 Salı

Annihilation (2018)



Küçükken Amstrad'da Rana Rama diye bir oyunu ayıla bayıla oynardım. Annihilation kelimesini ilk o oyunda görmüştüm ve nedense anlamına bakmakla birlikte anlamından da öte çok hoşuma gitmişti. Bu film gündeme gelince bu saçma sapan nostaljik motivasyonla filmi izledim yoksa liboş filmlerinden ne bıhtım be kardeş :/

Evet filmimizde yeni dünya düzeni liboş tarikatının kontrol listesi neredeyse tamamlanmış, eşcinsellik oki, zenci oki, çekik oki, feminizlik oki ama bu veganları çok ihmal ediyorsunuz neden öyle yapıyorsunuz yazık la resmen sizin içinizdeki azınlık statüsünde bunlar :/ Elbette her zaman olduğu gibi bu konularda kör göze parmak beyin yıkama girişimiyle aslında bu mevzulardaki sorunlara fayda değil zarar sağlamışlar. Çünkü neden? Bu insanlar ruh hastası ve aptal kuklalar :/

Peki bu liboşlardan fayda sağlayamıyor muyuz hiç? Sağlıyoruz, neden sağlamayalım? Bu dünyada hiçbir konuda sömürülmeyecek işe yaramaz herhangi bir canlı varlığını sürdürebilir mi? Hamamböcüğü demeyin hamamböcüğünü yiyen insanlar var lan!

Bunların fayda sağladıkları en önemli husus sıklıkla detaylarda kaybolacak kadar hasta ruhlu ve aptal olmaları. Bu yüzden biz bu detaylarla uğraşmak zorunda kalmıyoruz, hazır kaybolmuşun topladığı verileri kullanma lüksüne sahip oluyoruz. Tabi ki aslolan bilimsel çalışmalar vs. ama bilim bile bunların saçma sapan arka sokaklarda gezmesini şaşkınlıkla karşılıyor olmalı.

Pragmatistin el kitabına göre(ben yazdım tabi ki) liboşların işe yaradığ bir diğer şey de yine bu detaylarda kaybolma sayesinde sahip oldukları sanatsal birikim. Bunları bunlar buluyor sanmayın, nerede onlarda o kafa. Tabi ki yine bir gün detaylarda kaybolmuş bir şeyleri araştırırken bulup sonra kopyalayıp kullanıyorlar ama bu işlerle de bunlardan başkası uğraşmaz zaten.

Filmin ne tip insanların elinden çıktığını özetlediğimize göre (filmi anlamak için çok önemli verilerdi bunlar) geçelim elimizdeki çıktıya. Filimin konusu vs. hakkında bilgi içerir bundan sonrası.

Efenim filmin konusu aslında 3-5 satırlık bir şey. Bunun bir önemi yok tabi önemli olan nasıl anlatıldığı. Nasıl anlatılmış söyleyeyim -giriş kısmında anlattığım şeylerden de anlaşılacağı üzere- bok gibi :/

Filmle ilgil ibir de şu iddia var. Artık pazarlama taktiği midir öyle midir nedir bilemem. Efenim film dağıtıcı firmanın incelemeleri sonucu aşırı entelektüel bulunup ABD sinemalarına geniş ölçekte dağıtılmamış o yüzden dağıtım hakkını Netflix almış. Düşünün ki insanları kategorize ederken aptallık ve cehalet seviyelerini nereye konumlandırmışlar ki şöyle basit bir film entel dantel bulunuyor. Kim bu insanları bu kadar aptal etti acaba sayın dağıtıcı? Tabi bana pek inandırıcı da gelmedi bu mevzu o kadar ne bileyim yönetmen birinin karısıyla filan da yatmış olabilir, mevzu şahsileştirilmiştir blmem ne ama film kesinlikle entel dantel bir film değil. Sürekli karşılaştığımız piyasa işi sıradan bir liboş filmi ve araya bir parça entellik dantellik olsun diye uzaylıyla düellomsu dans gibi saçma sapan sıkıcı uzun sahneler atsalar da at züküne konan kelebek gibi duran sahneler bunlar.

Filmin orjinal hikayesi bir kitaba dayanıyormuş ama bu daha çok esinlenme gibiymiş yani anlatı biçimi ve tema yönetmen tarafından belirlenmiş. Yönetmenin kitaptan bir nane anlamadığı iddiları olmakla birlikte o da ben kafama göre bir şey yaptım ısrarında. Yönetmen Ex Machina'nın yazar ve yönetmeni. O filmi sade bir gerilim filmi olarak tatmin edici bulmuştum ama göklere çıkartılmasına da şaşırmıştım açıkçası. Daha da çok beğenilemedi bir daha garibim. bu filmi de genel olarak beğenilmemiş ve fakat beğenmedim diyenlere baktım da filmden de bir bok anlamış gibi durmuyorlar tabi :/ Oysa adam aptala anlatır gibi anlatmış sen daha hala nasıl yanlış anlıyorsun her şeyi? Hatta bir biyolog kadın gaza gelmiş kadınları aşağlamışlar, askerler not almış disiplinli davranmış bu kadınlar neden not almıyor biliminsanı olarak, neden kımıl kımıl bağırsak görünce aşırı tepki veriyor, neden hiyjenik olmayan bıçağı kullanıyor filan agshdfjgh... giren kafayı çiziyor ve hepsinin kafayı çizme süresi ve şekli farklı be canım? Kaç farklı şekilde anlattılar bunu sana filmde? Böyle insanların bilimle uğraşması, bu konuda titr sahibi olması filan içimi acıtıyor gerçekten :/ Daha da neden ip bağlamıyorlar içeri girenlere diyen ilkokul dahilerine girmiyorum.

Neyse filmin derdi böyle teknik mevzulardır onlardır bunlardır değil. Bu bu konuda yetkili abi benim deyip ego tatmini için oturup büyüteçle hata arayanların anlayabileceği bir şey değil tabi.

Yönetmen derdinin evlilik ve kanser temaları üzerinden bir şeyler anlatmak olduğunu beyan etmiş. Yönetmen bunu beyan ettikten sonra mana aramak saçma gibi dursa da ve aslında yönetmen ucu açık pek bir şey bırakmasa da yer yer sembolik anlatım kullanıldığı için atıp tutma serbestisi var. Çünkü bazen anlatılan şeyden çok anlatılandan esinlenenler daha ilgi çekici yahut işe yarar olabilir. Bu bakımdan zengin bir içerik var mı elimizde diye bakarsak o da pek yok :/

Mesajlara şöyle bir bakalım yine de,

1) İnsan hatalı bir şekilde kendini yok etmeye programlanmıştır. Aslında bu konuda söyleyecek pek bir şey yok. Evet efenim görüldüğü üzere kendilerini yok etmeye bayılıyorlar.

2) Tanrı kavramı nesnel bir gerçeklik gibi ele alındığında tanrının kusursuz bir şey yaratmadığı aksine kusurlarla dolu bir şeyler yarattığını iddia edebiliyoruz. Fakat bunu iddia eden karakter bunu söylerken belki de tanrıya inanmadığını belirtmiş olsa da filmin sonunda uzaylının yarattığı yahut dönüştürdüğü diyelim aşırı kusurlu evren maketinin aslında kasti yapılmış olduğunu düşünmediğini belirtiyor. Sadece yaptı işte öylesine belki de diyor. Tanrının ol demesi ve olanların olmasına bir göndermeden bahsedebiliriz belki de. Ve bunun mazur görülmesine. Tipik liboş sosyopat psikopoat sübyancı terörist seviciliğinin yansıması yine. İçlerindeki tüm şeytanlıkların affedilmesini arzulayan bir psikoloji hakim bunlarda. Yani neredeyse her insanda rastladığımız tipik karakter bozuklukları :/

3) Evlilik aşkı öldürmez ama aşkı sen kendin öldürürsün kendi ellerinle. Bu da yönetmenin insanın kendini çok çeşitli yollarla yok etmeye meyilli olması mevzusu ile alakalı. Sanki evlilik denilen kurumun insan faktörü ile değişkenlik göstermesi ve herkesin evliliğinin buna bağlı olarak farklı yaşanması gerçeği gözardı edilmiş yine? Böyle standart ahkamlar gerçekten çok sıkıcı. O evlilikle alakalı bu söylenebilir ama evlilik mevzusunu ele aldım dersen yönetmen kardeş senin kalbini kim kırdı diye sorarım ben de :/

Evet mevzular bu kadar. Filmde bu sığ yaklaşımlardan başka arayıp da bulabileceğiniz hiçbir şey yok. Ha güzel kristal ağaçlar, mantara bağlamış insan modeli, çiçek insanlar, boynuzları çiçek açmış geyikler filan var. Ama onlar için de google'da fotoları aratıp bakabilirsiniz yani değmez 3-5 sahne için bu saçmalığa katlanmak. Vaktiniz benimki kadar bolsa izleyin tabi. Ne saçmalıklar izlemedik ki, bunu da izlesek nedir yani?















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)