3 Eylül 2007 Pazartesi

Anarşizmi kavrama sanatı



Banksy - http://www.banksy.co.uk/outdoors/horizontal_1.htm




"Güçlü bir halk lidere ihtiyaç duymaz." Emiliano Zapata


Biliyorum insanlar sadece otoriteye başkaldırmaktan korkmuyorlar. Otorite giderse yerine ne koyacaklarından emin değiller. Diyorlar ki otorite olmazsa veya biz insanları otoritesiz yaşamayı öğretmezsek kaos yayılacak. İnsanlar birbirlerinden çalacak, yağmalar, tecavüzler ve daha türlü türlü problemler. Yani otorite aslında kapitalden veya silahtan değil bizzat insanların korkusundan besleniyor. Peki devletin bunlardan sizi koruduğuna emin misiniz? Devlet aslında kendi kaosunu yaratmıyor mu? Ekonomi çıkmaza girdiğinde, bir takım dinamikler devreye sokulduğunda ve savaş çıkartıldığında bu korktuğunuz şeyleri yaşamıyor musunuz?

Devletler düzenli ordularıyla tepenize bombalar yağdırırken, o düzenli orduların düzenli askerleri düzenli bir şekilde size tecavüz ederken. Veya devlet politikaları sizi önce hasta edip sonra hastanelerde süründürürken, ilaçlara bağımlı yaparken can sağlığınız çok mu güvende?

Kendi aranızdaki türlü farklılıkları çeşitli senaryolara monte edip düşmanlık ve şiddetin önünü açan kim sanıyorsunuz? Ve “toplum buna hazır değil. Bizler onları eğiteceğiz” diyenler. Her şeyi çok bilenler. Kendi otoritesi ve hiyerarşisiyle Mesih gibi koşa koşa gelenler. Peki sizler otoriteye sahip olduğunuzda iktidar sarhoşluğuyla yola niye çıktığınızı unutabilir misiniz acaba? Veya doğru kadrolar kurulacağından, doğru bir şekilde yola devam edebileceğinizden emin misiniz? Birilerinin elinde diğerlerinin üzerinde baskı oluşturmak için güç olduğu zaman neler yaşandı hiç baktınız mı? Hangi halk tam olarak hemfikir oldu sizlerle? Azınlıklar, çoğunluklar, farklı sınıflar, hepsine hitap etmeniz gerekmiyor mu? Toplumsal mutabakatı esaret ve itaat üzerine kurabilir misiniz? Siz efendisiz olma hakkına sahipken ve birilerinin efendisi olmaya talipken nedenleriniz neler? Mantıklı nedenleriniz olsaydı ikna etmek yerine silahlarınızı kullanır mıydınız? Siz kimsiniz? Ya da şöyle söyleyeyim “siz kim olduğunuzu sanıyorsunuz?”

Peki bu insanlara haddini kim bildirecek? Üzülerek görüyorum ki maalesef böyle bir zihniyetin yeşereceği nesiller yetişecek gibi gözükmüyor.

Anarşist olduğunu iddia eden kişilerde bile gözlemlediğim, genelde mevcut düzenin oyunlarına ezberden ve bir çocuk naifliği ile tepki verme alışkanlığı. Bana göre daha da kötüsü anarşizmi takip etmenin etik sahibi olmamakla veya hedonizmle örtüştürülmesi.

Yine de anarşizmin en güzel yanı da aslında herkesin ev yapımı bir anarşizminin olabilmesi. Açıkçası ben bir takım semboller kullanan veya kişisel manifestosunu duyuran anarşistlere dahi gayet eleştirel yaklaşabiliyorum bu sayede.

Velhasıl diyeceğim şudur ki anarşizmi anlama sanatı aslında insanın kendini anlama ve tanıma sanatıdır. Devlet, toplum ve aile değerleri veya baskısı ile kuşatılmamış çıplak haline aynada bakmaktır. Ve tekrar bu sefer istediğin gibi giyinebilmektir. Sadece çıplak kalmak değil. Ve asla mantık söz konusu olduğunda nerede duracağını, nasıl tavır alacağını ezberlerle tayin etmekte değil. Bazen her şeyi yıkıp yeniden yapamadığımız durumlarda mevcut düzendeki bazı değişimleri durdurmak veya bazı değişimlerin de önünü açmak gerekir. Zira milyonların ayakta uyutulduğu bir düzende saflıkla farklılık yaratmak mümkün değil.

2 yorum:

  1. Kardeş, güzel anlatmışsın da, anlamak için belli düzeyde bir zekâ ve altyapı gerekiyor. Ben de ikisi de yok, ehuehe :-p

    YanıtlaSil
  2. "bu da mi gol değil ha! söyleyin, bunu da mı atamadim?" eheh hay alla tüf :)

    YanıtlaSil

Yorumlar spam değilse küfür vs. içerse dahi yayınlanır ama biraz vakit alır :)