7 Kasım 2007 Çarşamba
İnsanın Kendinden Sıkıldığı An
Sadece sıkıntı hissetmek. Üzerinde ağır bir yük. Hafiflemek adına yapabileceklerinin çok sınırlı olduğunu düşünmek. Kendinden sıkıldığını farketmek. İşte o an insan içinde başka birinin yaşadığını anlar.
Başka biri ve çok yabancı. Sokaktaki insandan bile yabancı. İnsan olduğunda bile emin değilsin.
Büyük ve daha güçlü bir şey. Ama ne tanrı ne de başka türlü bir hastalık gibi değil. Bambaşka biri. Kafanda yarattığın değil. Bizzati kafanın kendisi.
O canavar gibi seni yemek için bekliyor. Onu kendinle beslemek zorundasın. Bir kurban verebilirsin ancak. Elinde başka bir "sen" yok.
Anlamak ve savaşmak istersin. Ama o sana izin vermez. Çünkü sen "o" değilsin. Ama o hem "sen" hem kendisi.
Gidebileceğin bir yer olmadığı gibi öyle bir yer olsa da gidebileceğinden emin değilsin. Belki tüm bunlar kafanda hayal. Ama kafanı kesmeden nasıl kurtulacaksın? Onu ordan çıkarıp atmak mümkün mü? orası O'nun. Sen sadece sensin. Bir besleme, bir ilticacı, davetsiz bir misafir.
Konuşmak istesen dinlediğinden emin olamazsın. Ama o konuşmak isterse sadece susarsın.
Günler birbirini kovalar. Bazen gelir bazen gelmez. Gelmediğinde unut istersin, biraz da becerirsin. Geldiğinde nereye saklanacağını şaşırırsın?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
asl�nda cehennem denen �ey, tam da bu anlatt�klar�n�za denk gelen bir durum.. insan�n kendisine ve varolan her�eye kar�� sonsuz derecede yabanc�la�mas�.. nefes alman�n bile bir y�k haline gelmesi.. yani cennet ya da cehennem, size "cehennemlik" yaftas� yap�t�ranlar�n inand� gibi �te yerlerdeki �eyler de�il.. b�yle bak�nca, asl�nda hepimiz cehennemde ya��yoruz.. ve insanlar�n �o�unun yapt� da sadece bunu gizlemek (�zellikle de kendinden), cennetteymi� gibi g�stermek kendini..
YanıtlaSil