24 Temmuz 2007 Salı
Ben işemedim miki işedi
Seçim sonrası alınan sonuçlar doğrultusunda sonuçtan memnun olmayan cenah ihaleyi ona buna dağıtmaya başladı. Tabii her zaman olduğu gibi başta Deniz Baykal olmak üzere sırasıyla Ahmet Necdet Sezer akabinde Yaşar Büyükanıt ve son olarak Anayasa Mahkemesinin işte o üyeleri. Hatta Kanaltürk'e kadar geldi dayandı suçlamalar.
Yahu bu millet harbi cozutmuş diyorum sonra dönüp "yok öyle bir şey sensin cozutuk" filan diyorlar neremle güleceğime şaşırıyorum.
Efenim bu sayılan kişi ve kuruluşların konuyla en ufak bir alakası varsa ben de deli dumrul'um kabul.
Güzel yavrum senin halkın bu işte. Bu kadar. Bu adamlar hangi politikayı gütse, her ne yaparsa yapsa bu değişmez. Hatta bu adamlar milletin tatilden dönüp koşa koşa oy atmasını sağlamak suretiyle senin seçim sonrasında suratının alacağı şekli bile bir nebze düzeltmiştir emin ol.
Halk demokrasi dersi vermişmiş. Halk orduya muhtıra vermişmiş. He canım senin halkın öyle bilinçli bir halk ki demokrasi kültürü o denli gelişmiş ki zamanında kendi seçtiği adamı alaşağı eden cuntaya %92 evet demiş bir halk. Ha değişmedi ve gelişti halkım diyorsun muhtemel. Evet anket yap yüzde bilmemkaçı amerikan düşmanı, seçim sonuçlarına bak %46.6'sı amerikan politikası yandaşı. Ha bunları bilinçli mi yapıyorlar sanıyorsun. Emin ol kendinde değiller. Bilinç filan ohooo nerde o günler.
Böyle bir oluş biçimine bizi getiren hususlar elbet pek çok kişiye ihale edilebilir. Ama gelinen nokta öyle bir nokta ki dönülmez akşamın ufku gibi. Kapkara günlere doğru yol açıyoruz fora yelken.
Bakınız "laik azınlık" diye bir kavram bile uyduruverdiler. Laiklik devletin temel ilkesiyken, her din ve görüşe saygıyı temel almışken ne güzel bir gelişme değil mi? akp'ye oy veren şeriatçı oldu birden. Böyük işadamlarımızdan yuppielere kadar yapıştırdı elin gavuru etiketi. O etikete layık olmanız beklenecek sizden de uzun vadede. Ah kömür ve bir altından daha pahallıya sattı diye kendini değerli zannedenler. Sizlerin vebali onlardan daha beter. Merak etmeyin gün gelir ödersiniz.
Ordu başrolde deniyor. Valla Büyükanıt duygusal adam ben size söyleyeyim. Sizin tehdit dediğiniz uyarıdır anam. "Böyle gidersen varacağın nokta budur, beni bunu yapmaya zorlama"dır. Sonra küt yapsalar yapacaklarını "ama niye yaa noldiki şimdi" deme diye.
Ve sağolsun Bülent Arınç gibi yangına körükle gidenler olduğu sürece, geçmişten dersler almak yerine yerdeki gölgesine bakıp kendini iki metre boyunda sananlar olduğu sürece bu talihsiz gelişmeler her daim olacaktır. Bu işlerin çağı değil filan demeyin. Vahşi ve ilkel bir çağda yaşadığımızı ipod'lara bakınca unutuyorsunuz. Biraz kaldırın kafanızı. Ateşin ortasında kalmış akrepler gibisiniz.
Velhasıl ona buna ihaleyi kesmeden önce insanımızın ne denli geri kalmış, bilinçsiz, umarsız, bencil olduğunun nedenlerini sorgulayın. Bu sadece politika ile alakalıdır. Ama bu politikaları kimler uyguladı ona bir bakın. Demokrasimizin yıldızları kuşkusuz size yol gösterecektir.
Bu gün ordunun da sorgulaması gereken zamanında komünizm yükselişe geçmesin diye yapılan uygulamaların ne şekilde sonuçlara sebep olduğunun hatırlanmasıdır. Oturup pirincin taşını ayıklarken bunları düşünsünler bir.
Deniz Baykal her zamanki dürüst, temiz, inatçı politikacıydı. Ona buna ne kendini ne fikirlerini peşkeş çekti. Doğru ya da yanlış bildiği yolda ilerledi. Memleketimiz böyle adamlara hazır değil. Memleket masala doymamış daha. Ninniler istiyorlar. Ninni söylesin ya da çeksin gitsin diyenler ezberden konuştuklarının bile farkında değiller. Yazık. Hatta dün bir yerlerde okudum efendim geçtiğimiz dönem RTE'nin meclise girmesine kolaylık sağlamış. Bu gün bunlar tabi olurmuş. Adam ne yapsın, sanki tekrar gündeme gelmeyecekti. Şiir okudu diye hapse attılar adamı efsane oldu, peygamber mi ilan ettirtecekti adamı. Yazık bu kafalarla daha çok saçmalarsınız.
Ahmet Necdet Sezer içinse diyeceğim şudur, bu ülkede adam gibi adam olmanın ne denli değersiz bir şey olduğunu, disiplinin, ilkelere bağlılığın alay konusu bile yapıldığını alenen ispatlattı. O ilkeler senin olmasa bile sen mahalle kahvesinde apışarasını kaşıyarak ana avrat küfreden tipleri yeğ tutsan da bu adama yine bile biraz insanlıktan anlasan saygı duyardın. Ama insan olmak birincil şart elbet.
Gelelim Anayasa mahkemesinin o üyelerine. Anayasa mahkemesinin kararları sorgulanabilir. Kanundaki bu şartı bir kişisinin bireysel insiyatifiyle cumhurbaşkanı seçmesini engellemek için kullanmış olabilirler. Lakin ben şahsen o kişinin kafasına göre adam atar gibi cumhurbaşkanı seçmesini hiç demokratik bulmuyorum. Hele seçemeyince demokratik haklarımız elimizden alındı diye ağlamalarını ise hiç ama hiç samimi bulmuyorum. Darbeye bir adım daha yaklaşmak yerine bu uyarıyı dikkate alırlarsa yerinde olur. Zira bakınız daha önceki görüşlerim.
Evet bir de Kanaltürk ve Tuncay Özkan mevzusu var. Yahu memlekette muhalefet yapan yayın organı mı kalmıştı. Yani geniş kitlelere ulaşan demek istediğim. Yoksa her daim muhalif yayın yapan kuruluşlar vardır. Televizyonda bu kanalı gördüğünüzde şaşırmadınız mı? Herkes ağızbirliği etmiş koro gibi aynı şeyleri söylerken farklı şeyler söylediler. Her kesimden insanı konuk ettiler. Ayse Tükrükçü konuklarıydı bu gün. Kimse samimiyetle bu insanı bir yerde çıkarıp istediği gibi konuşturdu mu? Onlar için enteresan bir haberdi, burada görüşlerine saygı duyuldu. Tüm partilerin görüşlerine yer verildi. Akp vs. herkesin dile getirdikleri ekrana taşındı. Ve evet alenen muhalefet yaptılar. Tek başlarına. O da mı çok geldi anlamadım. Hırçınlık mı yaptılar. A kusura bakmayın kuzularla kuzu olacaklardı doğru. İsyan edilecek, işaret edilecek hiçbir şey yok ülkemizde. Her şey güllük gülistanlık.
Velhasıl ulusalcı pek çok kişi ve kuruluşu övdürdünüz bana. Bu vesileyle demek istediğim şudur ki siz bu kafayla suçu hep ona buna atarken bu kadar hedef şaşırırsanız nereye varırsınız bilemem ama namazdı niyazdı tesettürdü her bir konuya vakıf olmaya çalışın. Zira yakında ne iş ne eş bulacaksınız böyle giderseniz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bu yazında kesinlikle herkesin düştüğü yanlışa düşmüşsün,
YanıtlaSilkitleler veya Bu ülke halkı / seçmeni bunca tahlile gerek duymaz,
erbakanın oğlu ve rte nin oğlu ehliyetsiz araba kullanırken kişilerin ölümüne sebeb oldular ne oldu gözaltına dahi alınmadılar, Rahmi Koç açıkladı bilmeyen yok zaten Akbil yolsuzluğu 1 milyar doların üstünde, Mercümek olayı ardından yine hırsızlık yine dümen - gemi - fener - Erbakanı kim affetti suç ortağı aynı davadan yargıladığı suç ortağını affetmek hangi hukuk ve demokraside vardır, çok basit bu ülkede savcılar, Cumhuriyetin değil adam öldüren göz altına alınmıyor, Çalan hakkında işlem yapılmıyor sonra halk bunlara oy verdi verir tabi sen cinayeti yolsuzluğu noter tasdikli rüşveti serbest bırakırsan üstüne bu mafyözlerin adaylığını onaylarsan laiklik falan diye ayak yapıyosundur devlet bile değilsindir. Adam mafya babası millet vekili aşiret ağası içişleri bakanı atatürk düşmanı çankaya işgalcisi. bu halk yolda yan baktı diye içiyor diye oruç tutmuyor diye adam öldürür ama cebindeki tüm parayı alan batık banka sahiplerine bir yumruk bile atamadı parası çalınanlar. baklava çalan çocuklar cezalarını çekmişti, ben böyle adaletinde vatanında milletinde, ama allemanlar ergenekoncu isveçliler kemalist, bu akdeniz kıyılarında bir ülke var ki bütün halkı süzme namussuz, şerefsiz,
hırsızı katili mafyayı hapse atmazsan kaçak tapusuz evde oturan adamı yani devletin arazisini açıkça gaspeden adamı belediye başkanı başbakan yaparsan sen cumhuriyet savcısı değil bilmem ne oğlanısın, Ordu ise ülkeyi koruyormuş ulan ülkemi kaldı sikip attılar herşeyi,
not; rahatsız olan dava açabilir, Ekime kadar yobazcıklar faşözler ama şeriatle yargılanalım bakalım kesilmedik yeriniz kalacak mı